Kitaplar Özellikler İletişim İndir
PALURİ - Ar Si Ar Ma
Macera/Aksiyon

PALURİ - Ar Si Ar Ma

50Beğeni
601Okunma
29 Bölüm
65,658Kelime
5 saat 28 dkSüre
23.08.2025Tarih
“Senden adamların altına girmeni istemiyorum. Sadece konsomatris olacaksın.”
‘Sadece Konsomatris...’ diye içinden geçirdi Mahru. Sadece…

1. KISIM // 1. Bölüm ~ İki Genç Kız

1.KISIM

PARPALİ

Hayat, yanılgıların ardındaki doğruların ortaya çıkarmak için arar şövalyelerini. Erkek ya da kadın her bir ruh, doğruların ışığından doğan hürriyetleri için savaşırlar, yanılgıların karanlıklarıyla.

Hayat, özgürlüğün naif ışığında aldığı nefesle ruhun dinginliğinde var olur.

Hayat, savaşı kazanan merhametin ışığıyla doğar, büyür, kaybolur…

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İKİ GENÇ KIZ

İnsanoğlu doğduğunda çizilirmiş kaderi. Oysa o kaderi; ölümler, kalımlar, hayatı için nasıl bir mücadele içine gireceği ve bu mücadelede aldığı yaralar çizer.

~~~

Genç kız karanlık sokakta etrafına bakındı ve gözüne kestirdiği viraneden içeri süratle girdi. Yan taraftaki, yıkık dökük duvarın sağlam parçasına sırtını vererek, yere doğru çökmeye başladığında, havadaki serinlik artık soğuğa dönmüş ve ciğerlerine işlemeye başlamıştı.

O ıssız yolda koşarak kaçarken, karşısına çıkan boş taksi bir mucizeydi; mucizevî bir işaret. Eğer kaçamamış olsaydı, şu anda yerin yedi kat dibinde olacağına o kadar emindi ki…

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu işte. Ne vardı o kadar yalanı sıralayacak? Ne vardı yağmurdan kaçarken, geçmişine bağlı kalmaya çalışacak? Her şeyi, ideallerini boş verip sadece hayatını kurtarmaya odaklansaydı, yapacağı ilk iş zaten İstanbul’dan gitmek olmalıydı. 

Oysa o ne yapmıştı? 

Altı ay daha vardı o sınava… Şehir dışına kaçıp altı ay saklanabilir, sınav günü sınava girmek için bir günlüğüne İstanbul’a gelebilirdi.  Oysa o… O… 

Gözünden süzülen bir damla yaşa engel olamadı kız. 

Bu akşama kadar birinden kaçarken şimdi iki olmuşlardı. Üstelik ikisi de onu öldürmek istiyordu. Biri hiç görmediği belgeler için, diğeri gözlerinin önünde işlediği cinayet için… 

***

"Final konserin bebeğim... Heyecanlı mısın?" diye sormuştu, dikiz aynasından ona göz kırpan babası.

"Heyecanlı mısın ne kelime aşkım benim... Nefes alamıyorum ki,” diye dudaklarını büzmüştü arkada oturan kız. Huysuz ama şirin bir prenses gibiydi babası için. 

Konservatuar mezuniyetlerinde; seçilen öğrenciler, öğrenci orkestrası ile solo konser verirlerdi. Minik bir sınav ile belirlenirdi bu durum. Genç kız, o minik sınavı kazanıp bu konserde çalma hakkına sahip olmuştu.

Çok zengin olmasa da, orta halin biraz üstünde geliri olan, aristokrat ailesinin mizacına uygun bir çalgı çalıyordu: Piyano! Fakat genç kızın tek yeteneği bu değildi; aslında babasının onu sürekli bir meleğe benzetmesine sebep olan asil bir çalgıyı daha çalıyordu; ARP. 

Arya, konservatuarlarda çok az sayıda öğrencinin yaptığı bir işi yapmıştı. İki ana sanat dalı birden okumuş ve ikisinde de sene kaybetmeden mezun olmayı başarabilmişti. Ailesi hem bu yüzden hem de başarılı akademik hayatı sebebiyle kızları ile gurur duyuyordu. Arya onların mucizesiydi. 

Genç kız, profesyonelliğini piyano ile sürdürmeyi düşünüyordu. Orkestra içinde çalmak güzeldi; ama o

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play