Kitaplar Özellikler İletişim İndir
DEMİR
Aşk/Romantizm

DEMİR

19Beğeni
588Okunma
39 Bölüm
61,009Kelime
5 saat 5 dkSüre
11.08.2025Tarih
“Neden bana dokunmuyorsun?”
“Sana dokunacağımı kim söyledi?”
“Karı koca değil miyiz?”
“Değiliz. Kim ne derse desin bacaksız. Sen benim karım değilsin. Olamazsın da.”
“Bu dediklerini unutma. Benim de adım Gonca’ysa laflarını sana tek tek yedirmesini bilirim.”
Toygar, alaycı bir ifade ile karşısındaki gelinlik içindeki kıza bakarken “Sana karım dediğim gün etek giyer mahallede topuklu ayakkabı ile dolanırım.” dediğinde Gonca küçük burnunu havaya dikip “O zaman kendine göre ayakkabı ve etek seçmeye başlasan iyi olur asker. Çünkü ettiğin lafları yutarken seni izlemek çok zevkli olacak.” dedi. Arkasını dönüp gelinliğin fermuarını açarken omuzunun üzerinden zoraki kocasına baktı.

TANITIM -KAYIP

“Neden bana dokunmuyorsun?”

“Sana dokunacağımı kim söyledi?”

“Karı koca değil miyiz?”

“Değiliz. Kim ne derse desin bacaksız. Sen benim karım değilsin. Olamazsın da.”

“Bu dediklerini unutma. Benim de adım Gonca’ysa laflarını sana tek tek yedirmesini bilirim.”

Toygar, alaycı bir ifade ile karşısındaki gelinlik içindeki kıza bakarken “Sana karım dediğim gün etek giyer mahallede topuklu ayakkabı ile dolanırım.” dediğinde Gonca küçük burnunu havaya dikip “O zaman kendine göre ayakkabı ve etek seçmeye başlasan iyi olur asker. Çünkü ettiğin lafları yutarken seni izlemek çok zevkli olacak.” dedi. Arkasını dönüp gelinliğin fermuarını açarken omzunun üzerinden zoraki kocasına baktı.

“Madem karın değilim. Öküzün trene baktığı gibi bakma da çık dışarı asker. Sana gösteri yapacak değilim.”

Toygar, kağıt üzerindeki karısının sözlerinden sonra sinirle iler bir adım atıp kolunu tuttuğu gibi sıkarken “Bana bak bacaksız. O dilini koparırım bir daha derdini anlatacak kadar bile konuşamazsın. Şimdi kırdırma bacaklarını da git banyoda değiş üzerini. Çırpı bacaklarını görmeye hevesli değilim.” deyip dişleri arasından hırlar gibi konuştu.

Allah insana kaldırabileceği kadar yük yüklermiş. İmtihanlar hep en beklenmedik ya da en kaybetmeye korkulan yerlerden gelirmiş. Gonca, köy imamının verdiği selayı dinlerken sanki başına dağların yıkıldığını düşünüyordu. Babası. Sırtını yasladığı ve herkese karşı onu koruyan yegane destekçisi geçirdiği ani kalp krizi sonucu tarlada ölüvermişti.

Oysa sadece bu olaydan bir saat öncesinde babasının yanındaydı. Yemek ve buzlu ayranla su götürmüştü. Gölgelikte birlikte yemiş sonrasında da yardım etmeyi teklif etse de babası onu yorulma sen çiçeğim diye geri eve yollamıştı.

Babasını tarlada bulup herkese haber eden küçük amcasıydı. Aslında doktor da kalp krizi demese ondan şüphelenirdi ama eli kolu bağlanıyordu. Sela bittiğinde annesinin odadaki ağıtını oturup dinledi. Göz yaşları gözlerinden eksik olmazken çöktüğü duvar dibine biraz daha sindi. Gelen giden git gide kalabalıklaşan ev ruhunu boğmuştu.

Amcalarının hepsi yan yana dizilmiş gelen giden erkekleri ağırlıyor baş sağlığı dileklerini kabul ediyordu. Yengeleri de söz de annesine yardım ediyordu ama sadece göze gösteriş içindi.

Ölüm. Ne zordu. Daha iki gece önce sohbet eden, saçlarını tarayan, yaptığı poğaçaları ayranla yiyip ellerine sağlık çiçeğim diye konuşan en son el sallayıp dikkat et diyerek arkasından bağıran adam şimdi üzerine konmuş bıçakla evin bir odasında yerde boylu boyunca yatıyordu.

Gonca sanki her şeyi uzaktan dışarıdan izleyen biri gibiydi. Ağlıyordu ama sanki babası omuzuna elini koyacak, saçlarını okşayacak, göz kırpıp gözlerini şaşı yaparken bıyıklarını oynatıp onu güldürecekti.

İyi adamdı babası. Allah var tek bir fiskesini görmemişti. Aile içinde tek ortaokulu bitiren adamdı babası Salih ve karısıyla kızının kıymetini bilirdi. Diğer kardeşleri ve abileri erkek çocuk diye laf ederken hiç duymamıştı bile. Evine fitne karıştırmak

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play