NOT: ilk versiyonu 2015 yılında yazılmış, 2017 de ise kitap olarak basılmış ama baskısı bulunmayan kitabım Kibir kraliçesini yeniden yazıyorum. Kurguda isimleri geçen Jamie ve Elizabeth'in kurgusunu merak edenler profilimdeki İskoçyanın esiri adlı kurguyu okuyabilirler. Seriye anlam bütünlüğü açısından ondan başlamanız daha iyi olacaktır. Keyifli okumalar diliyorum :)
Şubat 1315, İskoçya
Soğuk havanın insanın içine işlediği, karların Threave Adası'nı süslediği sıradan bir kış günüydü. Kalabalık bir düğündeydi MacDougal klanı ve dışarıdaki fırtınadan uzakta, kalenin güvenli duvarları arasında olmaktan fazlasıyla memnunlardı. Ancak gelin için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildi. Gavina MacDougal; Kara MacDougal'ın tek kız kardeşi, asilleri bile kıskandıracak bir düğünle hem de bugüne kadar gördüğü en yakışıklı adamla evlendirilmişti ve bu durumdan fazlasıyla şikâyetçiydi.
Yanında oturup insanlarla şakalaşarak kadeh kaldıran adama kaşlarını çatarak baktı. Anlaşılan Ewan MacLeod halinden memnundu. Bunu düşünürken anıden adamın bacağı kendisininkine değince irkildi. Aynı anda da Campbell klanındaki akrabalarından biri gözlerinin içine bakarak bir şeyler söylemeye çalışıyordu.
"Anlaşılan Leydi MacLeod şimdiden sarhoş oldu."
MacLeod mu? Yeni ismine bir an evvel alışması gerekecekti. Yanındaki adam kocasıydı, bununla ne kadar erken yüzleşirse o kadar çabuk mücadele etmeye başlardı. Derin bir nefes alarak bakışlarına her zamanki duygusuz ifadesini yerleştirerek konuştu.
"Sarhoş olmadım Lordum, sadece düğünün başından beri susmayan gaydacılar, gözlerini üstüme dikmiş misafirler ve kalabalık yüzünden bunaldım. Yan yana oturduğumuz için fark etmemiş olabilirsiniz. Masadaki içkileri ben değil, Lord MacLeod bitirdi. Pek içme fırsatı bulduğum söylenemez."
Masada, yakınında oturan herkes tuhaf bakışlarla kaba davranışı yüzünden kendisini incelemeye başlayınca bu bakışlara alışkın olduğunu göstermek istercesine arsızlıkla arkasına yaslandı. Halası Gloria ve eşi Alpin Campbell düğününe gelmek için uzun bir yolculuğa katlanmıştı. Gavina ise bugünün cenazesi olduğunu düşünüyordu. Yine de Alpin'in bozulan yüz ifadesine gülmemek için dudağını ısırdı. Bacağını tehditkâr bir şekilde sıkan el ise, kesinlikle gülüşünü bastırmasına yardımcı oldu. Başını yavaşça çevirip Ewan'ın gri gözlerine korkusuzca baktı. Sözsüz uyarıyı anlamıştı ama boyun eğmeye niyeti yoktu. Gavina kimseden emir almazdı. Ayağa kalkarak adamın elini bacağından uzaklaştırdı. Hareketiyle salondaki tüm bakışlar üzerine çevrilmişti. Kardeşleri Arthur ve Jamie ile göz göze gelince başını eğdi. Onlar da endişeyle yüzüne bakıyorlardı.
Gavina asiydi, tehlikeliydi, sözünü kimseden esirgemezdi, onu korkutmak ya da itaat etmesini sağlamak mümkün değildi. Her zaman istediği gibi davranırdı.
Tüm isteksizliğine rağmen bugün rahibin karşısında evlilik yeminini etmişti çünkü aynı zamanda gururluydu. Doğup büyüdüğü topraklardan artık gitmesi gerekiyordu. Klanı tarafından açıkça istenmiyordu. Jamie onu evlilikle cezalandırmaya karar vermişti. Bunun için de Ewan MacLeod ile evlenmesi emredilmişti. Ancak bu duruma karşı gelmiyor oluşu sadece geçici bir itaatti. Düğün sona erdikten