14.08.25
Merhaba. Yepyeni bir kurguyla karşınızdayım! Hepiniz hoş geldiniz, bu sefer fantastik bir kurguyla karşı karşıyayız! Önceden söylemek isterim ki bu kurgu aklımda uzun bir süredir vardı, ve şimdi sizlere bu kurgumu okutmak beni çok mutlu ediyor!
Uyarı yapmak isterim ki bu kurguda şiddet, ölüm, kan ve tetikleyici unsurlar bulunmaktadır. Eğer küçük bir yaşta ya da bundan etkileniyorsanız bu kurgumu okumanızı tavsiye etmiyorum.
Ayrıca lütfen kurgumda başka kitaplar hakkında konuşulmasını da istemiyorum ve rica ediyorum. Bu hem bana, hem de eserime saygısızlık olur bu yüzden yorum yazarken dikkatli olalım lütfen.
Çok uzatmadan sizi hemen giriş bölümüne doğru yolluyorum. İyi okumalar dilerim, yeni diyarımıza hoş geldiniz!
Bu satıra kurguma başlama tarihinizi yazabilirsiniz.
&
Bir diyar, onlarca krallık ve binlerce insan.
Fakat, hangimiz yaşayacaktı?
Bir diyar, onlarca krallık, binlerce insan ve bir salgın.
Bir insan, bir ölüm ve bunu sonuçlandıracak yüz binlerce ölüm daha.
Bizim tek bağımız artık ondaydı.
Tanrı, hepimizin yaşamına ve ölümüne imza atarken hiçbir ölüm bu kadar hızlı olmamıştı.
Bir diyar, onlarca krallık, binlerce insan, bir salgın ve tek bir mavi gül.
Bir satranç tahtasında, süre başlamıştı. Kader ya ölüm, ya da yaşamdı.
Sıra karşı tarafa geçemezdi, çünkü süre kısıtlıydı.
Bir diyar, onlarca krallık, binlerce insan, bir salgın, tek bir mavi gül ve bir savaş.
Neden insanlar tek bir gül için büyük bir savaş çıkartıyor? Bu insanların amacı ne?
Tek bir mavi gül, insanın kaderini değiştirebilir miydi?
Bir mavi gül, neden bu kadar önemliydi?
Bir mavi gülün önemi, tek bir ölümle başladı ve bu ölüm bir kaosa dönüşmekten başka bir şey yapmadı.
Siz asıl yazarı ben sanıyordunuz lakin, asıl yazarmavi bir güldü.
Bir kabusun başlangıcı, bir rüyanın sonuna bedeldi.
Bir bedel ise, bin sonuçtan oluşurdu.
Bir sirk oyunundaydık, fakat biz ne izleyen, ne de oynayandık. Sirkin içindeki tek gerçek sözler ise onun bal gözleriydi. Melodi yazıyor, kabusları rüyaya çeviriyordu fakat bunu duyamıyordum, duyulmuyordu.
Bir yangın vardı içinde, söndürmek istiyordu içindekileri, yakmak istiyordu çevresini.
Bir deprem vardı içimizde, bizi sarsacak ve ayıracak bir deprem.
Sil.
Bir şeytan vardı etrafımızda, bizi ayırmak ve bize bir son yazmak için.
Her son, bir başlangıca bedeldi.
Bir ölümle başladı bu başlangıç.
Yerdeki siyah kan, parçalanmış bir beden, krallıktaki insanların ifadeleri ve karanlık çekmişti bugünü içimize. Hepsi biliyordu ki o gün unutulmayacaktı, unutulamayacaktı çünkü bin kader onlara da yazılmıştı.
Sil.
Bir son, yeni bir başlangıç getirmezdi çünkü o son, onun tarafından kaderlere bir daha kopmayacak şekilde bağlanmıştı.
Mavi Gülün Saati'ne.
&
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi bu satıra yazabilirsiniz.
Sizce tam olarak ne olacak?
Bir son, yeni bir başlangıç getirir miydi?
Peki sizce, asıl