Ben Aleda.
Aleda Bade.
Ve evet, ismimin anlamını taşıyorum: Kaprisli ve nazlı. Spor konusu olunca kaprislerim çok fazla olabiliyor ama buna karşı yapabileceğim bir şey yok. En iyisi olmalıyım. Biraz da nazlıyımdır. Ailem ve arkadaşlarım nasıl nazlı olduğumu en yakından şahit olurlar.
Geceleri herkes uyurken ben antrenman yaparım. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmak mı? Çoğu insan için lanet, benim için bir başlangıç. Her kasımı zorlar, her nefesimi hissederim. Çünkü biliyorum: Celeritas Akademisi okulunun kapılarını sadece yetenek sahibi olmak açmaz. Orada kraliyetten bir prensin bile bulunduğu bir dünya vardı; ve ben Aleda olarak kendi gücümü göstermek, en başarılı öğrenciler arasında yer almak zorundaydım. O okulu kazanabilmek için her yolu yorulmadan denerim. Bu azmi de her gece ve gündüz boyunca büyütüyordum.
Başarı asla şans işi değil; ter, sabır ve azim işidir. Ben, geceyi gündüzüme katmış biri olarak, o başarıyı alacağıma eminim. Yorgunluk mu? O sadece geçici bir şey. Engeller mi? Onları devirecek kadar da güçlüyüm.
Bazen kendime soruyorum. "Neden bu kadar zor? Neden bu kadar çok fedakârlık?" Ve cevabını biliyorum. Çünkü başka yolu yok. Ben sıradan olmayacağım. Ben sadece kendi sınırlarımı aşacağım.
Sabahın sessizliğini delen alarmımın sesiyle gözlerimi araladım. Sabahın erken saatleri, okul ve sınavlar çoğu kişi için bir engel gibi gözükürdü ama benim için bir başlangıç noktasıydı. Şimdi saat 5.50. Haftanın belli günleri bu saatte kalkıp çalışmama başlarım. Bir hedefim vardı ve o okula girmeye hak kazanacaktım. Bunun için şansa asla yer yoktu.
Yatağımdan kalkarken dizlerimin sızısını hissettim. Yapacak bir şey yoktu. Ağrıyacaktı. Gelişecekti. Zorundaydım. Bu ağrı yıllardır bana eşlik eden bir hatırlatıcıdan başka bir şey değildi.
Gün daha başlamadan ben çoktan ayaktaydım. Ayaklarımı soğuk zemine bastığım gibi derin bir nefes almam bir oldu. Daha fazla zaman kaybetmeden banyoya ilerleyip buz gibi suyla duş aldım.
Banyomu yaptıktan sonra odama ilerleyip çekmecemdeki spor kıyafetlerimden birini alarak giydim. Saçlarımı da sıkıca topladıktan sonra hazırdım. Evimiz dışarıdan iki katlı gözüküyor ama altında büyük bir spor salonu var. Bir kısmı spor aletlerimin olduğu yer bir kısmı havuz ve bir kısmı da aynalı yerdi.
Aşağı kata indiğim gibi sağ kenardaki ışığın düğmesine uzanıp yaktım. Etraf tek tek aydınlandı. Biraz ısınmayla başlayacaktım antrenmana. Şu sıralar sakatlanmak en istemeyeceğim bir durumdu. Telefonumdan antrenman listemi açıp kulaklığımı taktım. Başımdan ayaklarıma kadar her kasımı esnetmek için 15 dakikalık bir rutinim var. Onları sırayla yapmaya başladım.
İşte bu yüzden buradayım, karanlığın içinde terimi silerken, nefesimi dinlerken ve kendi ritmimi yaratırken. Çünkü bir gün o okulun kapısından içeri girdiğimde herkes benim adımı duyacak. Ve ben, Aleda, kendi hayallerimin kraliçesi olacağım.
Aradan geçen 2 saatin sonunda