Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Korsan Hikayeler
Fan Fiction

Korsan Hikayeler

50Beğeni
970Okunma
11 Bölüm
19,578Kelime
1 saat 38 dkSüre
30.07.2025Tarih
Istemez misiniz bazen bir kitabın, bir dizinin, bir masalın içine girmeyi? Kendi karakterinizin ruhunu taşıyan bir karakterle o kitabın akışında bir yan hikâye, hatta belki başrol olmayı? İste Korsan hikâyeler benim hayal dünyam. Hoşgeldiniz.

Buffy & Twilight Bölüm 1

Canım çok acıyordu. İçimdeki güç her ne kadar bunu hafifletse de tarifsiz sızlama sanki damarlarımda dolaşıyordu. Kafam allak bullak olmuş şekilde, acının kaynağı olan son hatıralarıma ulaşmaya çalışıyordum. Fakat sanki hepsi acının gölgesine sinmiş gibiydi. 


Ne olmuştu bana?


Sadece küçük bir kasabaya öğretmen olarak gitmek istemiştim. Şehrin kalabalığından uzaklaşmaya ve sessiz kalmaya ihtiyacım vardı. Gündüz devam ettirmeye çalıştığım normal hayatım ve gece avlarım beni psikolojik olarak zorlamaya başlamıştı. İçimdeki farklı güçler, fiziksel olarak beni güçlü tutuyordu; fakat kayboluyordum; yalnız kalıyordum. Buffy ve ekip cehennem ağzı kapatıp durmak için geziyordu. Biz sonradan, Willow’un büyüsüyle avcı güçlerine kavuşmuş olanlar ise ihtiyaç duyulacağımız âna kadar hayatlarımıza devam ediyorduk. Gündüz işimize - okulumuza, gece devriyeye…


Benim durumum biraz daha kötüydü… Ya da belki daha iyi… Ben sadece avcı gücleri uyandırılmış genç bir avcı değildim; ayni zamanda bir cadıydım. Wilow kadar güçlü değilsem de sanirim listede ilk beşteydim… 


Bu stabil hayatta saklamam gerekenler olduğu için yaşantıma birini de sokamıyordum. Uyum sağlayabileceğim küçük bir kasaba arayışı içine girdiğimde Forks’u keşfetmiştim; ama daha önce Seattle’da yapmam gereken bir iki evrak işi kalmıştı. 


Forks’u keşfettiğim anları hatırlayınca gerisi çorap söküğü gibi gelmeye başladı. Bir yandan kendimi sakinleştirerek acıyı dindirmeye çalışırken diğer yanda da başıma gelenleri dışarıdan izleyen biri gibi aklımdan geçirmeye başladım. 


Evet Seattle’daki evrak işlerinin peşinden koşturabilmek için bir otele yerleşmiştim. Akşam üstü geldiğim otelde uyuduktan sonra gece yarısına doğru acıkmış ve yiyecek bir şeyler bulmak için dışarı çıkmıştım. Gece dışarı çıkmak benim için güvenlik riski oluşturacak bir durum değildi; en azından Seattle’a gelene kadar değildi… 


Otelden çıkıp yemek yenecek yerleri aramak üzere sadece lambaların aydınlattığı ıslak sokaklarda gezmeye başladığımı hatırlıyordum. Hava - doğal olarak - soğuk olduğu ve saat gece yarısını geçtiği için sokaklar boş sayılırdı. Bir kaç hayat kadını, eğlenen ergenler, köşe başında bekleyen polis arabası…


Sonra o kafe tabelasını gördüm. Kırmızı ve beyaz renkleriyle mavi fon üstünde: 7/24 Sally’nin Kahveleri yazıyordu. Ok işaretinin gösterdiği sokağa dönerken, kahvenin yanında ikram edilecek bir şeyler olduğuna emindim. En azından aklı başında bir kafe sahibinin bunu yapacağını kestiriyordum. 


Fakat o an tüm hayatımı değiştirecek hisle doldum. Bu tabii ki Örümcek Adamın sinyali gibi bir şey değildi. Fakat cadılara özgü tehlike sinyalleri, rüzgârın taşıdığı fısıltılarla tüm ruhuma dolmuştu. Bir şeyin bana saldırmak üzere olduğundan emin şekilde, kendimi korumak için döndüğüm anda kolumdan bir darbe yedim ve hemen ardından o keskin acıyı hissettim…


Bana saldıran yaratıktan uyarı namına hiç bir ses gelmemişti. Eğer cadı hislerim olmasa avcı reflekslerim bu kadarını bile yakalayamayabilirdi. Ne yaratığın çıkarttığı fiziksel bir ses vardı ne

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play