AÅžK-I FEVERAN
"Sen benim ilk çaresizliğim, sen
benim ilk yenilgimsin."
"İhtiraslı bir aşk hikayesi"
Ankara'nın kalabalığından Mardin'in kadim taş sokaklarına savrulan Ruhefza, babasının borçları yüzünden eski bir dostunun oğlundan yardım istemesiyle kendini Miran Kandemir'in hükmü altındaki bir dünyada bulur. Miran'ın sertliği, suskun ama buyurgan bakışları ve tavizsiz karakteri Ruhefza'nın kırılgan ama isyankâr ruhuna çarparak büyük bir yangını başlatacaktır.
Ama kader ona en büyük ihaneti babasının dilinden fısıldayacaktır: Miran'ın babasını öldüren, kendi babası Mustafa'dır.
Mustafa, kızı için son bir iyilik yaptığını düşünerek onu "bir ay sonra döneceğim" diyerek Miran'ın konağına bırakır ve sessizce ortadan kaybolur. Ruhefza, babasının sözlerine güvenerek konakta kalmaya razı olur, ama bu konağa girerken bir gün oradan asla çıkamayacağını, Miran Kandemir'e mahkûm kalacağını henüz bilmemektedir.
Miran ve Ruhefza birbirleriyle sürekli sürtüşür, Mardin'in katı gelenekleri arasında sıkışıp kalırlar. Miran, Ruhefza'nın hayatına en ince detayına kadar karışırken aralarındaki gerilim karşı koyamadıkları bir çekime dönüşür.
Derken Mustafa yaralı halde konağa geri döner ve son nefesinde Miran'ın gözlerinin içine bakarak "Kızımla evlen, bu son isteğimdir" der. Ruhefza dehşete düşer, Miran karşı çıkar ama Mustafa'nın ölümü, konağın duvarlarına ağır bir vasiyet gibi çarpar. Miran ve Ruhefza istemeden de olsa evlenirler.
Bu evlilik, ikisi için de bir cehennemle bir cennet arasında sıkışmış bir sınavdır. Birbirlerine sert ve acımasız davranırlar, kalplerindeki sevgiyi kabul etmemek için direnirler. Ancak en büyük kavgalarının ardından kırılan duvarlar, ikisini de birbirlerine aşklarını itiraf etmeye mecbur bırakır. Mutlularken kader son darbeyi vurur.
Miran, babasının katilinin Ruhefza'nın babası olduğunu öğrenir.
Artık aÅŸk, ihanete; tutku, intikama; huzur, cehenneme dönüşür.Â
AÅžK-I FEVERANÂ
Birbirlerine karşı çok acımasız olan bu iki zıt karakterin, nefretten aşka doğru uzanan yolculuğuna hazır mısınız?
İki yürek, iki kalp...
Tek bir ruh ve sevda.
"Yapma Miran. Bu ateÅŸ bizi yakar."
dedim şuh bir fısıltıyla. Tenime bıraktığı her iz beni kendimden geçiriyordu.
Miran, sert ve ihtiraslı bir sesle,
"Söz konusu sensen, cayır cayır yanacağımı da bilsem o ateşe dokunurum Ruhefza."diyerek bizi dönülmez bir yola çoktan sokmuştu.