Kitaplar Özellikler İletişim İndir
AteÅŸ Ve UnutuluÅŸ
Fantastik

AteÅŸ Ve UnutuluÅŸ

7BeÄŸeni
32Okunma
11 Bölüm
31,601Kelime
2 saat 38 dkSüre
28.08.2025Tarih
"Bazı kapılar mühürlenir... bazıları ise kanla açılır."

Deborah, kendi dünyasında izini sürdüğü canavarların ardındaki karanlıkla yüzleşmeye çalışırken, bir anda hiç bilmediği, kadim sırlarla örülü başka bir âleme sürüklenir. Cehennemin kapıları aralanmış, unutulmuş soyların kanı uyanmış ve kader, onu kanla yazılmış bir savaşın merkezine koymuştur.

Cinler, ejderhalar, melezler ve büyülerle örülü bu dünyada, Deborah sadece bir avcı değil—bir anahtar, bir tehdit ve belki de son umuttur.

Ravokar, ateşin halkı Ziharath'ın kadim kralı, yüzyılların ağırlığını omuzlarında taşırken, karşısına çıkan bu kadında hem laneti hem de kurtuluşu görür. Fakat kaderin oyunu acımasızdır. Düşman her zamankinden daha zeki, daha acımasız ve cehennem artık sadece bir yer değil, bir ordudur.

İhanetlerin gölgesinde, tutkuların ortasında, kanla yazılan kehanet gün yüzüne çıkıyor.

GiriÅŸ

Merhaba :) İlk halini okuyanlar için bölümler düzenlendi ve güncellendi. Çok içime sindi sizin de seveceğinizi umuyorum.  Hatırlatma yapmak istedim: Arkadaşlar yetişkin içerik bir kurgu. +16 ve +18 yerleri mevcut. Ben bölüm başlarında uyarılarımı yaparım, dikkate alın. Yer yer şiddet sahneleri mevcut. Cinsel içerikli yakınlaşma, birden fazla erkekle/kadınla ilişki gibi troplar mevcut. Herhangi bir dini hedef alarak asla yazmam. Buradaki her bölüm kurgudan ibarettir.  Bilgilerinize sunar iyi okumalar dilerim. Ve lütfen yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin. Sizleri seviyorum. :)
  



Gökyüzünü ele geçiren gri bulutlar kızgınlıkla gürlüyordu. Yağmur bulutları avını gözleyen bir kartal gibi şehrin üstünde dolaşmaya başlamıştı. Arthur McCain, evinden çıkmış iş yerine doğru yürüyordu. Kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı. Bulutlar biraz sonra damlaları yüzüne fırlatacağını gösterircesine tepesinde dikiliyordu. Arabasını almadığı için derin bir pişmanlık duyuyordu. İçi bunalırken sokakların kalabalığından kaçmak için bir ara sokağa saptı.


Glenmere, huysuz bir şehir olarak anılırdı. Yılın büyük kısmında kapalı olan havası, gotik mimarisiyle birleşince kasvetli ve boğucu bir atmosfer yaratıyordu. Arthur bu şehri severdi ama bazen kasveti içini daraltıyordu. Tıpkı şu an olduğu gibi... 


Adımlarını hızlandırırken birkaç damla yağmur üzerine düştü. Her nefeste içine çektiği o tanıdık toprak kokusu içini daraltırcasına burnuna doluyordu. Nefesinin tıkandığını hissettiğinde işaret parmağıyla gömleğinin yakasını çekiştirdi. Havadaki nem ve kasvetten o kadar bunalmıştı ki ciğerleri patlayacakmış gibi hissediyordu. 




O an Arthur, içini kemiren hisle birlikte adımlarını yavaşlattı. Kafasını kaldırıp şüpheyle etrafına baktı. İçinde sanki biri onu takip ediyor gibi bir his vardı. Bu hissin yersiz olmadığını düşünüyordu çünkü bu şehirde suç oranı yüksekti. Evsizler biraz para bulma umuduyla hırsızlık yapmaktan çekinmezdi. Bu şehrin ıssız ara sokaklarında yalnız başına dolaşan insanların peşine mutlaka bir yankesici takılırdı. Adamsa ana caddeye bağlanan o ıssız sokaklardan birinin ortasındaydı. 



İri yarı bir İskoç erkeği olarak gururluydu. Issız bir sokağa girmekten doğan rahatsızlığı gururuna yediremezdi. Yankesici mi? Bu tiplerden biraz bile korkmuyordu. Biri onu gasp etmeye çalışırsa göreceği tek şey taşaklarının büyüklüğü olurdu. 



Issız sokakta bir yankesici yüzünden yolunu değiştirmeyecek kadar kendinden emindi fakat bir anda, ayakları kendi iradesinden bağımsız olarak durdu. 




Sokağın ortasında kilitlenen ayakları hareket etmiyordu. Ne yaparsa yapsın yerinden bir santim bile kıpırdayamıyordu. Gözleri sonuna kadar açılırken ciğerindeki baskı kontrolsüzce arttı. Tüm vücuduna yayılan ani donma hissi sistemlerini altüst etmişti. 


Çiselen yağmurun altında hareketsiz kalırken bedensel duyularını tamamen yitirmişti. 





Vücudunun kontrolünün elinden kayıp gittiğini hissediyordu. Çığlık bile atamıyordu. Ruhu hissettiği baskıyla acı içinde bağırırken bedeniyse bir kasabın kancasına asılmış et parçası gibi sarkıyordu. 



Havada süzüldüğünü hissetti. Ayaklarının yerden kesildiğini hissettiğinde dehşete düştü. Arthur'un bedeni havada asılı duruyordu. Ne olduğuna anlam
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play