"Hava bozacak gibi," genç adam gökyüzüne bakarak mırıldandı.
"Bu gece olacaklara hitaben..." omuzlarındaki baskıyla konuştu Selim.
"Bu kadar vicdan azabı çekecekseniz neden?" Lafını bitirmesine izin vermedi Selim.
"Kötülüğü yenmek için bazen daha kötü şeyler yapmak zorunda kalırsın."
Bu cümleden hiçbir şey anlamayan Mert susmayı ve yetimhaneyi izlemeye devam etti.
Bahçede tek başına oturan çocuk görevli tarafından içeri sürükleniyordu. Belki hissetmişti buradan ve normal sayılacak hayatından koparılacağını. 12 çocuk, yatma saatleri geçtiği halde neden toplandıklarını anlamadı. Zaten pek bir şeyin farkında olacak yaşlarda da değillerdi. 4-6 yaş aralığındaki çocuklar yetimhane müdürünün önünde dizildi.
"Evet çocuklar! Sizi evlat edinecek yerlere götürmek için bekleyen araç kapıda, hadi."
Alpagu, bu olanları çok saçma buluyordu. İçlerinde en büyükleri oydu ve sadece bir haftadır buradaydı. Bu kadar kısa sürede ve bu kadar çocuk evlat edilebilmesi çok saçma geliyordu. Ama ne kadar direnebilirdi ki? Zayıftı. Onu tutan ellere karşı koyamadı ve arabaya bindirildiler. Yeni hayatları için ilk adım atılmıştı.
"Gümüş Pençeler için deneklerin yola çıktı." Selim'in giden arabaya bakarken tek söylediği buydu.
İnstagram hesabım gumus_penceler