"İnsan sevmeyi öğrendiğinde, hayallerini de büyütür; çünkü sevgi, hem en büyük sığınak hem de en çetin sınavdır."
Dostoyevski' den ilhamla.
Bir yanda hırslı ve eğitimli Dicle, diğer yanda eğitimini tamamlayamamış ama emeğiyle yaşamına değer katmış bir tatlı ustası olan yakışıklı Fırat… Yolları bambaşka bir şekilde kesişen bu iki gencin öyküsü, sizi derinliklere çekecek.
Sevgi dolu bir ailede büyüyen Dicle Kaya, babası Mehmet`in polis olma hayalini gerçekleştirmek ister. Babasının ona miras bıraktığı bu hayal, onun için yalnızca bir hedef değil, bir görevdir. Ancak babasının hain bir terör saldırısında hayatını kaybetmesi, Dicle`nin tüm hayallerini yerle bir eder. Genç kızın yaşadığı acı, hayallerine ulaşma yolunda en büyük sınavı haline gelir.
Dicle’nin abisi Deniz, bambaşka planlar peşindedir. Hayatını yurt dışında yeniden kurmak için kardeşini bir çıkar ilişkisine sürükler. Deniz, kız kardeşini tatlıcı Fırat Karahan ile evlendirmeye çalışır. Fırat, Urfa'nın orta sınıf, geleneksel bir ailenin varisidir. Yılların ustalığıyla şekillenen elleri, hayatını kazandığı tatlı tezgahına hizmet eder. Ancak o, gelenekler ve ailesi arasında sıkışıp kalmıştır.
Fırat’ın annesi Besna, oğlunu evlendirmek için uygun bir gelin adayı ararken karşısına Deniz çıkar. Deniz, kardeşinin Fırat’a uygun bir eş olduğunu söyleyerek Besna’yı ikna eder. Ancak Deniz’in amacı bellidir: kardeşini bu evlilik yoluyla bağlarından kurtarıp bir an önce kendi özgürlüğüne kavuşmak. Bu uğurda, Dicle’nin eğitimi ve hayalleri hakkında yalan söylemekten de çekinmez.
Fırat’ın annesi Besna ve Dicle’nin abisi Deniz, bu iki genci evlendirmek için gizli bir sözleşme yapar. Ancak bu evlilik, Dicle için bir kurtuluş değil, yeni zorlukların habercisi olur. Hayallerini gerçekleştirmek isteyen genç kadın, kendini birden bire başkalarının planlarının içinde bulur. Deniz’in söylediği yalanlar, Dicle’nin hayatını nasıl karanlığa sürükleyecek? Fırat, annesinin baskısına boyun eğip sessiz mi kalacak, yoksa karısını savunarak gerçek bir eş olmayı başarabilecek mi?
Dicle’nin bu zor evlilikte karşılaşacağı engeller, yalnızca yalanlarla sınırlı değildir. Kendi hayallerinden vazgeçmemek için verdiği mücadele, aynı zamanda sevgi ve fedakarlıkla sınanır. Babasının hatırasını yaşatmaya çalışırken, hem kendisi hem de çevresi için yeni bir hayat kurabilecek midir?
Deniz’in söylediği yalanlar birer birer ortaya çıktığında, Dicle’nin yaşamı nasıl etkilenecek? Fırat ve Dicle, hayallerini gerçekleştirmek uğruna sevgilerini koruyabilecek mi?
"Sevmek bazen bir uçurum kenarında durmak gibidir; tutunacak bir dalın varsa, düşmekten korkmazsın. Peki ya o dal, kendi gövdesinden kırılmışsa?"
Aşkın ve kurulan hayallerin birbiriyle sınandığı bir hikayedir . Her sayfasında sizi derin bir duygu seline sürükleyecek, kelimeleri ruhunuza işleyerek aşkın karanlık ve aydınlık yanlarını sorgulatacak. Sevginin ne kadar dayanıklı olabileceğini, hayallerin insanı nasıl yeniden var edebileceğini gözler önüne seriyor. Bu hikaye, kalbinizin en hassas köşesine dokunurken, kendinizi bir başkasının kaderine tanık olmuş gibi hissedeceksiniz. Peyveste; sadece