Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Bir Celladın idamı
Tarihi

Bir Celladın idamı

11Beğeni
24Okunma
3 Bölüm
3,311Kelime
17 dkSüre
14.08.2025Tarih
Bu romanda hayata bir celladın gözünden bakmayı öğreneceğiz.

Giriş

Tophane meydanı müthiş bir kalabalıkla doluydu. Ve tüm gözler birazdan idamı yapılacak mahkumun getirileceği platformun üzerindeydi. Yılda birkaç kez yapılan bu idamlar şehir halkı tarafından ilgiyle takip edilirdi. Daha aylar öncesinden verilen idam kararını işiten şehir halkı, merakla günleri sayarak o günün gelmesini beklerlerdi. Ve idam gün geldiğinde işi gücü bırakıp Tophane Meydanı’na toplanırlardı. Çünkü idamlar ders çıkarılması umuduyla halka açık bir şekilde yapılırdı.

İnsanların bir kısmı bu tür yaptırımları adaletsiz ve zalimce bulsa da çoğunluk kanunlara uymayan ve taşkınlık çıkaran mahluklar için idamın en ideal ceza yöntemi olduğunu düşünüyordu. Çünkü onlar için katiller, hırsızlar ve yasa dışı işlerle uğraşan kişiler yaşamayı hak etmiyorlardı. Bu tür suçların tekrarlanmaması için idam en ideal ceza yöntemiydi. Ve bir gün aynı şeyin kendilerinin ya da bir sevdiklerinin başına da gelme olasılığını düşünmeyen bu tip insanlar idamı gerçekleşen mahkumun ölümünü zevkle izliyorlardı.

Tabii bu düzene karşı çıkanlar da vardı. İdam cezalarını zalimce bulan ve suçluları başka türlü cezalandırılmasını isteyenler. Hata ara sıra bu konu hakkında eylemler yapılırdı. Yılda birkaç mutlaka idam cezalarının son bulması için dilekçeler bile verilirdi. Ama bu çabalar hep kayıtsız kalırdı. Ve bu yüzden onlarda düzenin sağlanması için koyulan katı kurallara ayak uydurmak zorunda kalıyorlardı. 

Bu gün idamı yapılacak kişi ise bir katildi. Üç ay önce emeğinin karşılığını vermediği gerekçesiyle çalıştığı yerin sahibini silahla kafasından vurarak öldürmüştü. Ve mahkeme heyeti tarafından alınan idam cezası kararı yargıtay tarafından da onaylanınca mahkumun idamı kabul edilmişti. Üç ay boyunca tutuklu olan mahkuma ailesi ile vedalaşma fırsatı bile tanınmamıştı. Çünkü canice katlettiği patronunun zengin ailesi ona tanınan bu hakkını bile elinden almışlardı. Zavallı ailesi aylar sonra onu ilk defa göreceklerdi. Ve bu onu son görüşleri olacaktı. 

Çok geçmeden beklenen kişi göründü. Kolları arkadan, ayakları ise yürümesini engellemeyecek şekilde bağlı olan mahkum, iki asker tarafından platforma getirilirken mahkumun gözüne çarpan ilk kişi birazdan idamını gerçekleştirecek cellat oldu. Gözleri dışında tüm yüzü tamamen örtülü olan ve simsiyah giyinen cellada nefretle bakan mahkum, hemen sonra bakışlarını kalabalığa çevirdi. Ve kalabalığın arasından karısını aradı.

Onu bulması uzun sürmedi. Çünkü karısı da bu esnada kocasının onu görmesi için hıçkırıklar içeriden elini havaya kaldırmış sallıyordu. Altı aylık hamile olan karısının perişan hâlini gören mahkum, göz yaşlarına hâkim olamadı. Ve aylar sonra ilk defa cinayet işlediği için bu kadar pişman oldu. Zavallı karısını, doğmamış bebeğini ve henüz iki yaşında olan kızını yalnız başına bırakacağı için kendine çok kızdı. Oysaki her şeyi onları daha rahat yaşatmak istediği için yapmıştı.

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play