Kitaplar Özellikler İletişim İndir
ÇÖL MASALI
Fantastik

ÇÖL MASALI

27Beğeni
192Okunma
6 Bölüm
11,025Kelime
55 dkSüre
27.08.2025Tarih
Göklerin sarayından kovulduğunda, Ninibe’nin kanı kızıla boyandı. Yarattığı Farafra Çölü’ne düşen bu sürgün ilahi, yarattığı kumların ortasında bir yemin etti: eril hükmün sonunu getirecek, ona ihanet edenleri diz çöktürecekti.

Kaybettiği kudreti geri kazanmak için Kahire’nin kalbine sığınan Ninibe, altı cin kabilesinin en kudretlisi olan Demon Kabilesine ulaştı. Altı Kabile’nin Padişahı Mirza Al-Kamer ve güzeller güzeli Malikası Şahmeran, onu ağırladı. Ama Ninibe’nin yolu yalnızca Kahire’ye değil, çölün kalbi Delam’a uzanıyordu. Orada, Sonsuz Saray’ın kubbeleri altında halkını birleştirip göğün saltanatına meydan okuyacaktı.

Fakat tanrılar ve tanrıçalar, sürgün ettikleri Ninibe’nin yükselişini kabullenmedi. Öfke dolu Tanrıça Neha’nın yarattığı ten değiştirenler, Ninibe’nin bir hatası yüzünden yok oluşun eşiğine geldi. Kâinatın dört bir yanına dağılmış soylarını kurtarmak için tanrıçalar ayaklanırken, Ninibe hatasını telafi etmeye ant içti: Kurtarabildiği her ten değiştireni kendine bağlayacak, yanında savaşmaları için onlara bir kader sunacaktı.

Ama çöl, kolay teslim olmaz. Her kum tanesi zehirle, her rüzgâr intikamla doludur.

Ninibe, gökten düşerken ettiği yemini hatırlar:

Çölün kraliçesi olacak, göğün hükmünü yıkacak, intikamını alacaktı.


Öfkeli tanrıçalar, ten değiştirenler ve özgürlük isteyen cinler...

Kleopatra, Nil Kralı ve zulüm görmüş halk...

⚔️ Zehir.

🔥 İntikam.

❤️ Aşk.


Giriş

Evvel zaman önce…

 

Hiçliğin çalkalandığı, soğuk karanlığın kasıp kavurduğu yaratılışta, dişil ve eril ilahi varlıklar boşlukta öylece süzülüyorlarmış. Kimi, süzüldükleri karanlıktan daha yumuşak ışıltılı bir karanlık, kimi ise o karanlığı yaran bir ışık huzmesiymiş. Kimi bir su bulutu, kimi bir toprak parçasıymış. Kimi sisler içinde, bir diğeri ise alev alev yanarmış. Ama hepsinin özünde tek bir şey; yaratmak varmış. Bin varlık o evvel zamanda bilinçlenmiş, gelişmiş ve özümsenmiş. Sonra hiçlik daha da çalkalanmış, kabarmış ve soğuk karanlık ebediyen yarılmış. Farklı kainatların kadim kapıları o an aralanmış önlerinde. İlahi varlıklar, zamanın geldiğini bilmişler ve hepsi birer surete, farklı bedenlere bürünmüş.

 

Tenleri, var oldukları özden şekillenmiş. Eriller, en kusursuz, keskin ve mermer gibi pürüzsüz bedenlere girmiş. Dişiller ise dolgun, biçimli ve albenili tenlere bürünmüş. Hepsi gücünün izini teninde taşıyormuş. Saçları, kaşları ve gözleri ilmek ilmek dokunmuş. Bedenleri ete ve kemiğe bürünmüş. Özleri damarlarına altın kanla dolmuş. Ama bazılarının tenleri, zamanın tellerine takılmış ve yaşlanmış, bazılarının bedenleri daha gençleşmiş. Bazıları ikiz, bazıları üçüz var olmuş ve denge böyle kurulmuş.