Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Dalgalar ve Aldıkları
Aşk/Romantizm

Dalgalar ve Aldıkları

4Beğeni
78Okunma
28 Bölüm
29,546Kelime
2 saat 28 dkSüre
02.09.2025Tarih
Yazlığa yeni gelen ailenin oğullarından birisi ilk geldiği günün gecesinde deniz kenarında ağlayan kıza müzik çalar bırakır.
~
Gece yarısı deniz kıyısında ağlarken bir anda yanına bırakılan müzik çalarla şok olan sonrasında etrafına göz atarak gözyaşlarını silen Yakamoz.

Bu derin sularda bizimle yüzer misiniz?

1. Bölüm



Bölüm şarkısı: Çözülüyorum sana - İkiye On Kala  
  
Yeni kurguya başlayanlar tarihleri buraya alalım. 
  
İyi okumalar  
Bilgi: Bu kurgu texting kurgularımdan daha ağır ve yavaş ama eğlence bakımdan aynıdır. 
Bölüm uzunlukları 600-800 kelime civarı olacaktır. Bu bölüm 1000 kelimeden fazla fakat diğer bölümler böyle olmayacaklar. 
  
Yakamoz'dan  
  
"Babaanne! Deniz havlum nerede biliyor musun?" İki katlı evi talan etmiştim resmen. Odamın altı üstüne gelmişti de havluyu bulamamıştım. Üzerinde mavi desenler olan gri bir deniz havlusu en fazla nereye kaybolabilir ki? 
"Çubuk kraker kız, gel buraya! Kıracağım bacaklarını! Ah ah Veysel Bey torunun ortalığı batırmış!" Minik çaplı kek denememe ortalığı batırmak demesi narin ruhumu derinden parçalamıştı, kesinlikle psikolojik tedavimi karşılamasını istemeliydim. Veysel dedemin sesi de Gülhan babaannemin ardından duyuldu. 
  
"Yakamoz, babaanneni delirtme! Ayrıca sabah sabah ne deniz havlusu?" Saat sabahın körü olduğundan yadırgamakta haklıydı. Kahvaltı yapar yapmaz bikinimi giymiştim. Üstüme geçirdiğim plaj elbisesiyle ve yanıma alacağım plaj çantasıyla yan koya kadar yürümek zor olacaktı. Yine de planıma sadık kalırsam zamanında orada olabilirdim.  
 "Akşamları da girerim dedeciğim yeter ki sen iste." Kıkırdayıp dağıttığım etrafı toplamaya başladım. Üst kattaki babaannem elinde istediğim deniz havlusuyla indiğinde dolu ellerimi umursamadan boynuna atladım. 
 "Teşekkürler Gülhan sultanım." Aşırı sevgi gösterisine alışık olmayan babaannem afalladı. Dün gece yaşadıklarımdan sonra kafamı dağıtmaya çalışıyordum. Bana en iyi gelen şekilde, sevgi görüp göstererek.  
  
12 Haziran 2025 gecesi, 
Yakamoz'dan: 
 Toprak, Ece, Duru ve Hasan abinin yanında ilerliyordum. Beş kişilik büyük bir tayfa olsak da içimizde bölünmeler vardı tabii ki. Özellikle ben bölünmelerin başını çekiyordum. Gruptaki kimseyle yakınlığım yoktu. Duru koluma girmiş arkasından ilerlediğimiz Toprak ve Hasan'ı kesiyordu. Durmadan bana götlerinin güzel olduğunu belirtmesi midemi bulandırmaya başlamıştı.  
Canımız sıkıldığı için akşam üstü orman yoluna girmiş ve yazlığın çıkış yoluna kadar ilerleyerek kafa dağıtmak istemiştik. Dört kilometreyi devirdiğimizde saatlerimiz 21.00'i gösteriyordu. Ece'nin "Abi! Bacaklarım ağrıyor geri dönelim!" 
 Sitemine karşı Hasan abi kaşlarını çattı. "Seni zorla getirmedim Ece. Sülük gibi bana yapışan sensin." Ece, abisinin arkadaşlarıyla takılmayı seven tiplerdendi. Genelde mini şortu ve siyah dantelli kolsuzu ile de Topraklarla baya iyi takılıyordu. Ya da Toprak ona takılıyor da olabilirdi. Duru, Toprak ve Ece yazlıkta benimle yaşıt olan sayılı kişilerdi geri kalan Hasan abi ile aramızda 6 yaş vardı. 
Şu an yazlık çıkışına bu arabasızlarla gitme sebebim ise Sinaların gelmemiş olmasıydı. Normalde Sena, Sina, Seha ve ben, dört kişi içerken, okey oynamayı tercih ediyorduk. Sina ile Seha benden sadece ay olarak büyükken ablaları Sena bizden 3 yaş büyüktü. Uzun yolda yürürken terlemekten saçlarım enseme yapışmıştı. Bileğimdeki saç tokasıyla sıkı bir at kuyruğu yaparken kolumu da Duru’dan kurtarmıştım. 
"Cidden sıkıldım. Ben dönüyorum." 
 Toprak, aniden arkasını dönerek evinin
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play