Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Dayan Yüreğim
Aşk/Romantizm

Dayan Yüreğim

7Beğeni
29Okunma
70 Bölüm
97,726Kelime
8 saat 9 dkSüre
24.08.2025Tarih
“Kıyamet gibi bir gece, uğursuz bir haber…”

1. Bölüm

Bir gün Ernest Hemingway bir grup yazar arkadaşıyla öğle yemeğindeydi. Ve ortada bir iddia dolaşmaya başladı. Hemingway’a insanları etkileyen 10 kelimeyi geçmeyecek bir hikâye yazıp yazamayacağı soruldu. Hemingway eline aldığı peçeteye bir şeyler karaladı. Peçete elden ele dolaştı. Önce sessizlik, ardından uğultu peşi sıra hıçkırık ve gözyaşları sel oldu. Hemingway sadece 6 kelime kullanarak insanları derinden etkilemeyi başarmıştı.

Hemingway, 6 kelimelik “For Sale:Baby shoes never worn (Satılık bebek patikleri: Hiç giyilmemiş)” diyerek dünyanın en kısa ve hüzünlü hikâyesini yazmayı başarmıştı.

Dinlediğim bu hikâyenin bir gün gerçeğime dönüşeceğini bilemezdim.

Eğer hayallerinizi süsleyerek aldığınız bir bebek patiğini, onu hiç hak etmeyen kara toprağa gömmek zorunda kalırsanız işte o zaman benim ne acılar çektiğimi çok iyi anlarsınız. Bu yürek ne kadarına dayanır, ne kadar daha acıya ev sahipliği yapar bilmiyorum. Yüreğimden semaya yükselen tek duam dayan yüreğim… Dayan… Bu da geçecek, elbet bir gün bitecek DAYAN…

….

“Söylesene benim için kaç geceni feda edebilirsin, kaç gündüzünden vazgeçebilirsin? Kaç gülüşünü haram, kaç nefesini ziyan edebilirsin? Söylesene, sende benim gibi senin için kendinden vazgeçebilir misin? Aldığın her soluğun bedelini özlemine katık edebilir misin?”

…..

Gökçe’nin yüreğinin nereye kadar dayanacağına şahitlik etmek isterseniz siz de bu hikâye de bizim misafirimiz olmaya adaysınız demektir. Hikâyemize hoş geldin güzel yürekli okur… Yıldıza basmayı, yorum yapmayı, bize destek olmak için hikâyemizi sosyal medya hesaplarında destek olayı unutma 😉

Şimdiden keyifli okumalar…

1.BÖLÜM

“Kıyamet gibi bir gece, uğursuz bir haber…”

Ferit olağanca hızıyla arabayı sürüyordu. Deli gibi yağan yağmur görüş alanını kısıtlasa da onun duracak, sakin olarak gidecek bir dakikası bile yoktu. Elleri direksiyonu canı acırcasına sıkıyor, yüreği kan revan içinde parçalanıyordu. Eve gelip de Gökçe’yi bulamamak onu derinden sarsmıştı. Bu duyguyu izah etmek mümkün değildi. Yüreği ağzında atıyor bir yandan da akmaya hazırlanan gözyaşlarını geri itelemeye çalışıyordu. Şüphe tohumları ekilmişti sevdiğinin masum körpecik yüreğine. Ne kadar çaba sarf etse de Ferit hiçbir şeyi eskiye döndürmeyi başaramamıştı. Gökçe bebeğini kaybettikten sonra asla eskisi gibi olamamış bu travmayı bir türlü atlatamamıştı. İlişkileri giderek kötüye gitmiş, kadın ağzını günden güne tek bir kelama döndürmeden kelimelere kapatmıştı. Cennet bahçelerinde nefes alırken, yaşamları izbe bir hayata ansızın dönüşüvermişti. Bu akşam eve geldiğinde gördüğü manzara ise adamın yüreğinde sarsıcı depremlerin yaşanmasına sebep olmuştu.

Biliyordu. Onu nerede bulacağını hem de çok iyi biliyordu. Fakat bu kıyamet gibi yağan yağmurda gecenin bir vakti onun orada tek başına olma düşüncesi delicesine onu korkutuyordu. Bir an önce gitmeli onu kollarının arasına alıp derince kokusunu içine çekmeliydi. Bu kötü günlerin geçip gideceğini yine bebeklerinin olacağına dair hayallerini ona anlatmalıydı. İnanmalıydı kadın, inanmak

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play