Önsöz🗽
Aşk bazen bir fısıltıdır, bazen ise yakıp kavuran bir alev… Ve bazen, o aşkın içinde kaybolmaktan başka çaren kalmaz.
Bu hikâye, tutkunun ve tehlikenin sınırlarını zorlayan bir adamla, onu olduğu gibi kabul etmeye cesaret eden bir kadının hikayesi. Neşeli ve baştan çıkarıcı bir serseri mi, yoksa güçlü ve acımasız bir adam mı? O, ikisini de içinde taşıyor. Ve şimdi, aşkının karşısına iki kart koyuyor: Sarı ve Kırmızı.
Sarı, onun seni güldüren, neşelendiren, sana kendini güvende hissettiren yanı. Kırmızı ise tutkunun, arzunun, kontrol edilemeyen gücün ve tehlikenin rengi…
Ama ya aşk, bir seçimden fazlasını gerektiriyorsa? Ya onu gerçekten sevmenin yolu, sadece birini değil, ikisini de kabul etmekse?
Bu, tutkunun, aşkın ve gözü kara bir bağlılığın hikayesi. Kalbinin sesini dinlemeye cesaretin var mı? Çünkü bu hikâyede aşk, sadece sevmek değil, yanmayı da göze almak demek…