Gecenin Hükümdarı gelecek bölümlerden kesit
Eve vardığımda etraf sessizdi. Babamın ve ablamın nerde olduğunu bilmiyordum. O sabahki vedalaşma hissi, babamın son sözleri yankılanıyordu zihnimde " Sen zeki ve güçlü bir kızsın gece . " Bu cümleyi o an ne anlama geldiğini anlayamamıştım . Her zaman ki gibi beni şımartıyor zannetmiştim fakat durum hiçte öyle değildi .Babam, ablamı alıp gitmişti."Lanet olsun!" diye homurdandım içimden.
Babamın mafyaya olan borcunu bilen tek kişi bendim. Bu borçtan kaçmak için şehir hayatından uzaklaşmış, bu kuytu köşeye sığınmıştık.Telefonumu elime alıp, babamın arayabileceği ihtimaller üzerine düşünürken, kapı şiddetle açıldı."Ne oluyor?!" diye bağırdım.Cevap gelmedi. Yüzleri ifadesiz iki adam birden üzerime yürüdü. Beni kollarımdan kavrayarak koltuğa zorla oturttular.
Panikle kurtulmaya çalıştım ama nafileydi; bu kas yığınları karşısında çelimsiz gövdem hiçbir şey ifade etmiyordu."Bırakın beni!" diye çığlık attım.O sırada içeri, siyah takım elbisesi ve güzel dikim ceketiyle bir başka adam girdi. Güzlükleri altındaki sert bakışlarıyla beni süzüyordu. Ceketin kolundaki armaya dikkat kesildim. O arma... Babamın bahsettiği adamların işaretiydi."Baban ve ablan nerede?" diye sordu, yavaş ve kesin bir tonda.adamların ellerinden kurtulmaya çalışırken "Bilmem," dedim.
Kollarımı çok sert sıkmasalarda canım acımıştı "Gerçekten bilmiyorum!" Sesim titriyordu ama karşımdaki adamın ifadesi hiçbir şekilde yumuşamıyordu. Belindeki silahı çıkardı ve masanın üzerine koydu. Soğuk metal sesi odayı doldurdu. Kalbim deli gibi atmaya başladı."Bana yalan söylemeyi kes. Senden başka kimse nerede olduklarını bilemez. Bunu sen de biliyorsun." Sesindeki sakinlik beni korkutsada belli etmemeye çalıştım"Ben de bilmiyorum! Babam ablamı alıp kaçtı. Beni bıraktı. Sizden korktuğu için olmalı!" diye bağırdım.
Sözlerimle belki biraz inandırıcı olabilirdim ama bu adamların inanması için yeterli bir neden yoktu.Adam sakinliğini bozmadan, soğuk bir gülüşün eşliğinde sözlerine devam etti:"Beşten geriye sayacağım. Hala aynı yalanı söylersen, seni vururum."Gözleri, sözlerindeki ciddiyeti destekliyordu."Lütfen, bana inanın! Bilmiyorum! Bilsem burda olmazdım!" diye haykırdım, adam masaya koyduğu silahı avucuna aldığında korkuyla daha çok çırpındım " BİLMİYORUM diyorum değilmi ! ANGUT BEYİNLİLER !"
Adamın kaşları havaya kalksada silahın namlusunu bana doğrulttu .- 5!"Hata yapıyorsunuz! Bu benim suçum değil!"- 4!"Beni öldüreceğinize gidin, babamı bulun! O sizi bu hale düşürdü!"- 3!"Hayır! Lütfen! Yanlış yapıyorsunuz!"- 2!"BEN BİLMİYORUM!"- 1!