Kitaplar Özellikler İletişim İndir
GÜZ CERHİ
Macera/Aksiyon

GÜZ CERHİ

4Beğeni
37Okunma
17 Bölüm
56,352Kelime
4 saat 42 dkSüre
19.07.2025Tarih
"Kimsesizlik bir kelime olsaydı eğer; kimselere sahip olanlar, cümle dahi kuramazdı."

Haslar.
Hissizler
Sadıklar.
ve Sahipler.

Yer altı topluluğu Heyet'in dört katmandan oluşan birlikleriydi. Sadıklar, kaleydi. Sahipler, fildi. Haslar, piyondu. Hissizler, vezirdi. Şah, işte en tepedeki isim, kocaman bir bilinmezdi. Ferman, madalyon ve pusula üçlemesinin peşinde olan bu topluluğun karanlık sahibi P. ; yıllar önce bir aileyi darmaduman, bir tabloyu paramparça etmiştir. Fermanın yerini bilen ancak onu saklayan bir adam, ailesi gözlerinin önünde katledilirken ölüm ona geldiğinde bile söylemez ve ruhu bedeninden sökülmeden önce Meva Yaman'a, küçük kızına, fermanın yerini fısıldar. Heyet o gece aileden geriye kalan tek varisin, küçük kızın, kaçmasına izin verir çünkü almak isteyeceği intikam zaten onu, kendilerine getirecektir. Bundan tam üç yıl önce, öyle de olacaktır ve Meva Yaman bir kumarhanede izini bulduğu Sahip'i devirirken Heyet'in ağına takılır. Babası gibi, üç yıllık yer altı esaretine rağmen fermanın yerini asla söylemez ve bir gece ansızın N-15 biriminden olan bir kadın, yeryüzüne giden çıkışlardan birinin anahtarını Meva'ya verir ancak o gece iki değil bir kişi kurtulur. Kader ağlarını örerken, Heyet'in peşinde olan Halef Argunarz o gece tesadüfen Meva Yaman'ı kurtaran isimdir. Gözlerini açtığında altı kişilik eve düştüğünü sanan Meva, asıl gerçeği çok sonradan öğrenir.

Aslar ve Asilerin hikayesi.
Kanlı bir geçmişin sahnesi.
Bu bir savaşın ve başkaldırının ta kendisi.

"İnsan kendi hikayesinin ya As'ıdır ya Asi'si. Aksi halde bir başkasının ya kuklasıdır ya da kölesi."

Pekâlâ, sıradan olmak yerine başkaldırının tam sırası değil miydi?

1. “GİRİŞ”

Bölüm... Bölüme başlamadan önce hepinizle konuşmak istediğim bir şey var, lütfen okumadan geçmeyin. 

Son zamanlarda yaygınlaşan ve hemen hemen herkesin başına gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum. Hep var olan ancak artık bir çığ gibi büyüyen, önü tutulamayan şey; bir yazarın kitabını okurken, bir başka yazardan, karakterlerden, isimlerden ve cümlelerden bahsedilmesi. Bu özellikle bazı kitlelerin bilerek yaptığı bir şeye dönüşmeye başladı ve tamamen kötü niyetle yapılan kasti bir hareket olduğu açıkça gözüküyor. Bazıları kitleyi bilerek yönelendiriyor ve sürü psikolojisine kapılan, oradan buradan duyduklarını dile getirenlerin kitabı gerçek anlamda okumayan ya da hiç okumayan insanlar olduğu ortaya çıkıyor. 

Sizden tek ricam, benim dünyamın kapısından içeriye adım attıktan sonra başka dünyaları tamamen ardınızda bırakmanız. 

Eğer aklınıza takılan ya da zihninizi kurcalayan bir şey olursa saat kaç olursa olsun bana bunu mesaj atın, size mutlaka dönerim. 

Ya da başka bir kitapta bariz bir şekilde benim kitabımdan izlere rastladığınızda, önce tarihleri karşılaştırmanızı rica ediyorum. Eğer tarihler düşüncenizi doğrulayan ilk şey olursa bile bunu yine de o yazara saygısızlık olmasın diye, ilk tercihiniz yine ben olayım ve beni bilgilendirirseniz, bende gerçekten böyle bir şeyden emin olursam direkt olayın muhatabıyla bizzat konuşmak isterim. Ne karşı taraf zarar görmüş olur, ne de okuyucularım. 

Şu bir gerçek; artık hemen hemen her kitapta, dijital ortamda sunulan filimlerde hatta dizilerde ortak özelliklere sahip olan karakterler işleniyor. Mesela güçlü kadın, zeki erkek, yoğun dram, aksiyon, entrika, komik bir yan karakter, hatta başrol özelliklerine sahip birden fazla karakter. 

Ancak bana göre önemli olan konunun nasıl işlendiği, yazarın kendi kaleminin farkını nasıl ortaya koyduğudur. 

Şu an için kendimi yazar değil, yazan biri olarak görüyorum. 

Hayalimdeki başarılara giden merdiven basamaklarını tek tek çıkmayana ve o başarıların altına imzamı atana dek. 

Kendimden emin olduğum bir şey varsa o da şu; Güz Cerhi'nin konusuyla, kalemimle, yazım tarzımla ve karakterlerimle zaten ortaya bir fark koyduğumdur. Bunu belki kitaba başladığınız anda değil ancak ilerleyen bölümlerde ve 1. kitap finalini okuyup bitirdikten sonra, gerçek anlamda okuyucu olan herkesin göreceğine ve hissedeceğine inanıyorum. 

Şimdiden göstereceğiniz hassasiyet için teşekkür ederim.

Sevgilerle.

Hissettiklerimi, hissedebilmeniz dileğiyle... 🍁

(Bu arada cevap niteliğindedir: Bölüm başlarındaki her söz,tamamen bana ait yani özgündür.

Bölümlere göre kimsesiz kelimleri yan yana getirerek oluşturduğum bu cümleler,kendini o bölümde hissedenlere ithafımdır:)

1.BÖLÜM "GİRİŞ"

'Kimsesizlik bir kelime olsaydı eğer; kimselere sahip olanlar, cümle dahi kuramazdı." 

Kimsesizliğin koynunda büyüyüp, sessizliğin bağrına giren kimseler, kimsesiz değildi halbuki.

Şeytanın eteğini öpenler değil; karanlıkta kendini yakarak

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play