Mavi Kelebekler Serisi 1. Kitap.
Kalbimde Saklı adı- Güz Sarmalı olarak değişmiştir.
Öfkeyle boynunu sağa sola yatırıp kemiklerinden kütürtü sesleri çıkardı Doğan. "Az önce sen değil miydin, bekar öleceğiz diyen?"
"Hadi ama Ağam, ben buralı bile değilim. Özgür bir kadınım. Burada büyümüş olmam pek bir şeyi değiştirmez. Bazı şeyler için imza gerekmiyor. Evet, daha önce denemedim ama bakire ölecekte değilim."
"Sen..." dedi Doğan açılan mesafeyi geri kapatıp dirseğinden tuttuğu kızı kendine bastırdı. "Ben...?" Keyifle bakma sırası Ayşem'e geçmişti.
....
Kadın!!!
Savaşı ve barışı iki dudağı arasında saklar. Canı hangisini isterse o istikamete doğru yol alır.
O, ya barışı getirecekti topraklarına ya da savaşın en büyüğünü...
Ya beyazın saflığını,
Ya kırmızının lanetini!!!
***
Ayşem ❤️ Doğan...
Tanıtım
Doğan da Doğan...
Bununla idare edin artık oldukça karışık ve yorgunum aslında. Elimdeki Edisyonları bitirdiğimde biraz dinlenmek istiyorum.
Bizde yarım kitap olmaz 🙅♀️ başlamışsak bitiririz bilirsiniz.
Kütüphanelerinize eklemeyi unutmayın. Payelll verdiği sözleri tutar...
...
Şanlıurfa bozkırı gibiydi saçları. Hafif meltemin yüzünü yalayıp saçlarını savurmasını izledi Doğan. Fikret kaşları havada bakıyordu. "Aow başın dertte Abi!" diye mırıldandı.
Doğan eli direksiyonda Ayşem'e bakıyordu. Bu neydi şimdi? Aklında başka bir soru canlanmadı. Kapısını açtı ve uzun bedenini aracından çıkardı. Kapıyı kapatıp Ayşem'e yaklaştı. Bir kadın en fazla ne kadar özlenirdi? Bu gözler neden başka bir kadında yoktu? Dalgalı sarı saçlar... gittiği günkü gibi acıyordu kalbindeki bıçak yarası. Üç metre kala durdu. Ellerini cebine attı. İkiside gözlerini dahi kırpmıyordu.
"Derdin ne?" diye sordu Doğan.
"Önce kafanı kıracağım, sonra anlatırım."
....
Doğan yavaşça bıraktı kızın bileklerini. Fikret araçtan inmiş kendi kalbinin istikametine doğru yanındaki iki çılgını görmeden Helin'in yanına yürüdü. Arabaya yaslanmış kızın yanına aynı onun gibi durdu. "Abim alır bu rövanşı," dedi.
Helin burun kıvırdı. "Rövanşlar önemli mi?"
"Çok değil."
Helin omuz silkti. " şık olan kazansın."
"Kaybedecek olan kim merak ettim?"
"Ablam olmayacağı kesin."
Fikret kıza döndü. Parmak uçlarıyla Helin'in saçlarını ileri itti. "Ah Helin..." diye inledi. Eliyle adamın elini uzaklaştırdı. "Fikret kes şunu."
Fikret gülümseyerek hızlı davrandı ve yakın olan kızın yüzüne çocukça bir buse kondurdu. Helin'in gözleri sonuna kadar açıldı. Fikret'e döndü. "Lan manyak beni niye öptün sen?"
"Kimi öpeyim?"
"Ebeni..." tekme tokat girişti Helin. Fikret kızın elini ayağını tutacağım diye uğraşmaya başladı. Doğan kendilerinden fazla derdi olan ikiliye, "Yeter!" diye bağırdı.
Helin dudaklarını öfkeden düz bir çizgi haline getirirken gözlerini küçülttü. "Seni bir tenhada yakalarım Fikret. Kafanı yaracağım," diye fısıldadı.
"Her zaman bul beni tenhada ceylan gözlüm," dedi ve göz kırptı. Hırsla döndü ablası tarafına. Kollarını göğsünde bağladı.
...
Baran dudaklarını büzdü. "Çok sert oldu." Kahkahası sessiz geceyi delip geçerken Doğan fitili ateşlenmiş dinamit gibiydi. Aşağından yükselen sese çevirdi başını. Kendisi öfkeden kuduruyordu ama Ayşem hanım eğlencenin dibine vuruyordu. "Git elektiriği kes!" dedi Baran'a.
"O neden?"
"Dağılsınlar Ayşem ile konuşacağım."
...
Ne zaman döneceğimi bilmiyorum ama beni sabırla bekleyeceğinizi biliyorum o yüzden hepinizi çok seviyorum ❤️ görüşmek üzere 👋
