Bir kadının bedeniyle değil, iradesiyle verdiği en sert savaşı anlatıyor.
Tutku, acı, ihanet, arzular ve karanlık ilişkiler...
Her dokunuş bir tehdit.
Her gülümseme bir tuzak.
Ama bazen, en kirli eller bile birini tutup aydınlığa çıkarabilir.
Kurtuluş mu?
Belki.
Ama artık o, ne tamamen kurtarılmış...
Ne de tamamen kaybolmuş biri.
Kendi elleriyle kurduğu bir savaşta yok olmakta vardı .
Not . Bu kitap eğlencesine yazılmış bir kitaptır. Gerçek kalemimi okumak istiyorsanız diğer kitaplarıma bakmanızı öneririm.
1. Bölüm
Yeni kurgu yeni karakterler...
Umarım beğenirsiniz okurken
Not : aşırı +18 sahneler içeriyor . Bir hayat kadının hikayesidir. Onun içinde
Fazla cinsel içerikli sahneler olacaktır
Bunu bilerek başlayın. Rahatsız olacaklar hiç başlamasın. Ve yaşı 18 'den küçük olanlarda.
Oy ve yorumsuz geçmeyelim
Soğuk havada ıslak zemine basa basa yürüyorum. Beyaz ve mor desenli şemsiyemle gideceğim yere hiç ayak uyduruyormuyorum maalesef.
Ne mi yapacam? Sonunu hazırlamak için gittiğim adamın koynuna girmeye gidiyorum.
Onu kendi ateşimle yakmaya gidiyorum. Daha doğrusu
Telefonumun zil sesi ile bakışlarım çantama kaydı. Hızlıca fermuranı açıp telefonun ekranına baktım. Anıl yazıyor. Açma tuşuna basıp kulağıma götürdüm.
Konuşmayı dinleyip kapattım.
Bu gece için her şey hazırdı. Plan işe yarıyacaktı başka çare yok. Ben kurbanımla sevişirken. Anıl, Koray Buse ve Simin 'de kasayı açıp içinde ki dosyayı alacaklar. Her şey bu kadar basitti. Çünkü o adam zaten yıllardır bana yanık en ufak bir dokuşumla erir gider.
Kendi kendimi temihlemeye başladım her şey çok kolay olacak.
İlk kez biri ile sevişmiyorsun. Eskortluk yaptığın günleri düşün Hazan
Ben bir bataklıkta bata çıka yaşamaya çalışan bir aptalım.
Evin önüne geldim sonunda.
Kapıyı çaldım ve beklemeye başladım. Bu gece yalnızdı yani Anıl öyle söyledi.
Bir kaç dakika sonra yaklaşan ayak seslerinden anladığım kadarıyla evdeydi.
Bir kaç saniye sonra kapı açıldı.
Beni gördüğüne epeyce şaşırdı.
" Kapıda mı bekleteceksin beni" dedim sitem ederek. Dudak büzdüm
" Senin burada ne işin var" dedi buz gibi soğuk bir sesle.
Tamam kelimeler bitti artık. O kendi yoluma dize getirecektim.
Hiç bir şey söylemeden yaklaşıp dudağına yapıştım. Bir elimide siyah tişörtün altına sokup sırtında gezdirmeye başladım.
Kendini benden hızla çekti.
" Ne yapmaya çalışıyorsun Hazan " diye sert çıkıştı. Haklıydıda onu defalarca reddettim. Şimdi çıkıp öpmem, onu çıldırdı.
Oldukça sakin bir şekilde yine aramıza koyduğu sınırı aşıp yüz yüze geldim şehvet dolu ses tonumla kulağına egilip, konuşmaya başladım.
" Bu gece senin olmaya geldim. Tamda istediğin gibi" dedim.
" Hazan sarhoşmusun sen?" dedi bu sefer de kesinlikle bu yaptıklarım ona garip ve şühhe çekiç gelmiş olmalı.
" Haydi ama çok uzattın. Ben konuşmak değil sevişmek istiyorum seninle" dedikten sonra onun cevap vermesine izin vermeden tekrar dudağına yapıştım. Ve onu içeriye itip kapıyı arkamızdan kapattım. Sırtım kapıya yaslı, bir ellim ensesinde diyeri ise tişörtünün içinde sırtında gezdirmeye başladım . Sonunda bana karşı koyamadan öpüşüme karşılık verdi.
Hoyratça öpüyor dudaklarımı. Sanki ona hayır dediğim her saniyenin hesabının sorar gibi.
Sonra geri çekilip alnını anlıma dayadı. Ve konuşmaya başladı.
" Defalarca reddettikten sonra
