Kitaplar Özellikler İletişim İndir
İskoçya'nın Esiri
Tarihi

İskoçya'nın Esiri

224Beğeni
6,361Okunma
44 Bölüm
68,957Kelime
5 saat 45 dkSüre
06.09.2025Tarih

On dokuz yaşında, hayatı yalanlarla süslü, güzel, zeki ve cesur bir genç kız.

Ettiği intikam yemininin esiri, etrafına korku salan, güçlü ve sevgisiz bir adam.

Birbirinden tamamen farklı bu iki insanın yolu bir intikam planı sonucu kesişiyor. Yanlış anlamalar, düşmanlıklar, karşılıklı yalanlar ve her şeyin ortasında birbirine tutunan iki düşman...

Hayatta sevdiğiniz herkes size yalan söylemişse ve düşmanınızdan başka doğruları söyleyen kimse yoksa ne yapardınız? Elizabeth Anna Barnes için de durum böyleydi. Onun artık bir ailesi yoktu ve kaderi, ailesini yok edip onu esir alan adamın ellerindeydi.

Jamie MacDougal, korkusuz İskoç lordu ve düşmanlarının andığı ismiyle Kara MacDougal... Yıllardır tek istediği İngiliz düşmanından intikamını almaktı ve bunun için kader, hiç beklemediği bir anda karşısına fırsat çıkardı. Planlarını uygulamak için Elizabeth'e ihtiyacı vardı ve bu kızla uğraşmak ordulara diz çöktüren adam için hiç kolay olmayacaktı.

1315 yılının Britanya'sında bir İngiliz leydi ile ona düşman bir İskoç savaşçının hikâyesi...

1-Baskın

2014 yılının eylül ayında wattpadde yazılmaya başlanmış ve tamamlandıktan bir süre sonra postiga yayınlarından kitap olarak basıldığı için wattpadden kaldırdığım kurgum Önyargı'nın yeniden yazılmış halidir. Ancak bölümleri yeniden yazdığım için karakterler ve olay akışı farklı gelismektedir. Yani kurgunun ana hatlarına sadık kalsam da eski okuyucuların eski haliyle kiyaslamadan okumalarını tavsiye ediyorum. bol bol yorum yapmayı ve yıldıza dokunmayı unutmayın lutfen. Fikirleriniz benim için çok degerli. Keyifli okumalar diliyorum. :)

1315 İngiltere, İskoçya Sınırı

Ağustos güneşinin insanın içini ısıttığı bir öğleden sonraydı. Elizabeth eteğini toplayıp bacaklarının arasına sıkıştırmış, büyük bir ciddiyetle avluyu süpürüyordu. Aslında çoktan bu işi bitirmiş olması gerekiyordu. Ancak yaşadıkları küçük, harabe haldeki kalenin yatalak kâhyasıyla ilgilenmek her geçen gün biraz daha vaktini alıyordu.

Bir süre önce kızı sınırda eşkıyalar tarafından kaçırıldıktan sonra adam üzüntüsünden yatağa düşmüş, bir daha da doğrulamamıştı. Zamanla da vücudunda yaralar çıkmaya başlamıştı. Adamın durumu aklına her geldiğinde yaptığı gibi yine iç geçirdi Elizabeth. Esasen yaşadığı köyde her geçen gün hepsinin durumu daha kötü bir hal alıyordu. Ormandan çeşitli şifalı otlar toplayarak merhem hazırlamıştı. Aslanpençesi, sarı kantaron, altın başak... Bunlar işe yaramadığındaysa sülük yapıştırmıştı. Yine de hastanın acılarını dindirmeyi başaramıyordu. Köyün eski şifacısı aynı zamanda Elizabeth'in sütannesiydi ve şimdi hasta yatan kâhyanın da ölen karısıydı. Genç kız bildiği her şeyi bu kadından öğrenmişti. Kendi annesi ise henüz o bebekken ölmüştü. Köyün tek şifacısı olan Maria, Elizabeth'in yeteneğini, şifacılığa olan ilgisini fark ettiğinde ona tüm bildiklerini öğreterek eğitmek istemişti. Öğrencisi yetenekliydi, dikkatliydi fakat kadının ansızın ölümü yüzünden eğitimi yarıda kalmıştı. Yerini alacak bir şifacı da bulunmadığı için bir yıldır her doğuma ve hastalığa Elizabeth gidip insanlarına yardımcı olmaya çalışıyordu.

Ev işleri için köyden iki kadın gündüzleri geliyordu. Biri mutfakta yemek yaparken diğeriyse ortalığı temizleyip çamaşır yıkıyor, eskiyen giysileri tamir ediyordu. Fakat kadınlardan biri bir süre önce hamile kalmıştı, diğeriyse mutfakta yeteneklerini eskisi kadar gösteremeyeceği kadar yaşlanmıştı.

Alnından süzülen bir damla teri elinin tersiyle sildi. Sabah sıkıca topladığı kumral saçları dağılmıştı. Bir tutamı sıkıntıyla kulağının arkasına sıkıştırdı. Şimdilerde güneşten esmerleşen, bir zamanlar ise süt beyazı olan teni terden ıslanmıştı. Güzel, zarif boynunda bebekliğinden beri çıkarmadığı annesinin altın madalyonu vardı. Bu madalyon Elizabeth Anna Barnes'ın sahip olduğu en kıymetli eşyaydı ve uzun zinciri sayesinde elbisesinin altında, göğüslerinin arasında duruyordu. Tahmin edildiği gibi Elizabeth oldukça sağlıklı, orta boylu, güzel kıvrımlara sahip bir İngiliz kızıydı. Onu yaşıtı diğer kızlardan ayıran şeyler ise; yosun yeşili çekik gözleri, uzun biçimli kirpikleri ve olgun birer meyveyi andıran dolgun dudaklarıydı. Kalçasına

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play