Kitaplar Özellikler İletişim İndir
KALP AVUNTUSU (Güzel Seven Kadınlar Serisi 3)
Genel

KALP AVUNTUSU (Güzel Seven Kadınlar Serisi 3)

318Beğeni
8,282Okunma
73 Bölüm
192,033Kelime
16 saatSüre
15.09.2025Tarih
Gökçe tacize uğradığı gecenin sabahında sevgilisi tarafından ihanetle suçlanacağını tahmin etmemişti. Kendini açıklama hakkı verilmemiş, aç susuz soğukta tek kelime konuşmak için beklediği adam acımasızca onu terk etmişti.

Dünyanın merkezine koyduğu adamın onu hemen gözden çıkarması, işten çıkarılması derken içine çekilen kadının tek avuntusu hamile oluşuydu. Bebeğinin varlığından haberinin olması gerektiğini düşündüğü için Cihan'ın olduğu ortama girdiğinde bebeğiyle sınanacağı aklında yoktu.
Bir kadının zengin güçlü bir adam karşısındaki kimsesizliğini, çaresizliğini, iftiraya uğradığını kanıtlamak için çabasını okumak isterseniz buyurun...
Yüreğime Kan Damlar kitabımdan çok istenen Cihan ve Gökçe'nin hikayesidir. bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır.

Tanıtım


"Git! Git kahrolası! Git de aramıza günler, geceler, şehirler sok! Ama bilesin! Bilesin ki; Ah'ımın ulaşamayacağı bir yer yok!" deyip arkasını döndü. Ceren'in yüzüne baktığında mavi gözlerinden süzülen yaşlara baktı. Tekrar dudakları titremeye başladığında arabanın patinaj yaparak hızla uzaklaştığını anladı.

"Gitti! Gitti! Gitti Ceren gitti," dedi ve dizlerinin üzerine çöktü. Yeri göğü inleten bir şekilde ağlamaya başladı. Ceren'de onunla birlikte aynı yere çöktü. Sarıldı. Teselli edecek sözleri bulamıyordu. Belliydi içindeki acı kalbine de bedenine de sığmıyordu.

"Senn! Sen benim her şeyimdin. Ben şimdi ne yapacağım. Bütün hayallerim geleceğim sendin. Ben! Ben ne yapacağım, nasıl yaşayacağım?"

"Gökçe abla ne olur hadi bize gidelim."

Ceren ne derse desin Gökçe'ye sesini duyuramamıştı. İkisi de yağmur da sırılsıklam olmuştu. Musa kızım kimsen yok mu sen bari ara diye yanlarına tekrar geldiğinde, çaresiz hem Cihat'ı hem de Ali Buğra'yı çağırdı. Hala dizlerinin üstünde sadece isyan edercesine ağlayarak konuşmaya devam ediyordu. Sözleri ağıt gibiydi. Ceren daha önce çok acı çeken görmüştü. Ancak böyle viraneye dönen birine yeni tanık oluyordu. Cihan abi arkandan böyle ağlayan biri seni nasıl aldatır. Allah'ım bu denli mi kör oldun sen diye düşünürken bile Gökçe'nin sözleriyle tekrar yanına oturdu.

"Ben seni her an gidecekmiş gibi sevmiştim. Tam tutunacak dalım olduktan sonra mı bırakıyorsun. Dal kırılsın düşüp, parçalanayım diye mi terk ettin beni. Ben seni aldatmadım. Ben sana yalan söylemedim. Alma ahımı, alma günahımı bana bu yapma! Ben sadece seni her şeyden herkesten çok sevdim. Bu hayattaki tek isteğim sendin.

"Gökçe!"

Gökçe, saçları ıslak dağılmış uykusuzluktan ağlamaktan gözleri kıpkırmızı Ali Buğra'ya baktı. Cihat dizlerinin üzerine çökmüştü. İkisi de çok şaşkındı. İçlerinde en düzgün giden ilişki onların ki iken ne olmuştu da Gökçe bu kadar dağılmıştı. Bünyesi çok kuvvetli olduğu için hala ayakta durabiliyordu. Kızların içinde hep en dayanıklı Gökçe idi. Kolay kolay hastalanmaz ufak tefek şeylerle yıkılmazdı. Ama! Ama bu yaşadığı dayanılacak gibi değildi.

"Ali Buğra! Ali Buğra beni terk etti. Yemin ederim benim bir günahım yok."

"Tamam canım, ben sana inanıyorum. Hadi kalk seni bize götürelim. Merve de seni merak ediyor."

"Ali Buğra, burası çok sızlıyor bu sancı geçermi? Hiç geç..geçmeyecek gibi..."

------------------

Kitaplarımın hepsini okuyan birçok okuyucumun beni takip etmediğini fark ediyorum. Lütfen beni takip edip etmediğinizi kontrol edip, etmiyorsanız takibe alır mısınız? Kitaplarımın ön plana çıkması için takipçi sayısı çok önemliymiş.

Sizleri seviyorum yeni kurgularımda görüşmek üzere...

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play