Kitaplar Özellikler İletişim İndir
OYUN
Polisiye

OYUN

4BeÄŸeni
21Okunma
1 Bölüm
1,297Kelime
6 dkSüre
20.09.2025Tarih
Ölüm, dört harfin yan yana gelmesi ile oluşan o muazzam kelime... Koskocaman bilinmezliğin sığdırıldığı o dört harfli kelime ve şimdi de karşımda ölümün yavaş yavaş ele geçirdiği kurbanına bakıyordum. Bir elimde şarap kadehi diğer elimde ise telefonum vardı ve o yavaş yavaş kıvrandıkça sesi daha da yükseltiyordum. Doğru duydunuz sesi... Vivaldi-winter... Bana nedense ölümün yavaş yavaş insanı ele geçirmesini hatırlatıyor ve bir o kadar da yalnız bir ölümü ama benim kurbanların çok şanslı çünkü ölürken onları yalnız bırakmıyorum hatta ölmeden önce son gördükleri şey bir çift göz... benim gözüm... Ben kim miyim? Sıradan ama bir o kadar da özgün olan bir katil ve sizi de bu oyuna davet ediyorum. Benimle bu kanlı oyunu oynar mısın?..

FIRTINALI BİR GÜN(TANITIM)

"Küçük bir kıvılcım bile yeterdi. İçimde ki küçük çocuğun ısınması için..."

Los Angeles sokaklarında bugün hava gri tonlarına bürünmüş ve sanki bir felaketi haber veriyordu ve herkes de sanki bunun farkındaymış gibi dışarıya çıkmamışlardı. Tek bir kişi hariç... Yeni doğum yapmış, çok değil 2 ay olmuşdu daha doğum yapalı ve bebeğinin eksikleri için dışarı çıkmıştı.
Kader de sanki bu kadının haline hüzünlenmiş ve yeni yeni yağmaya başlayan yağmur ile sanki göz yaşı döküyordu bu talihsiz kadın için...
Kadın ise bu durumun tam aksine çok mutluydu çünkü ilk çocuğunu kucağına almış ve onun için çok tatlı şeyler almanın heyecanı ile bir an evvel eve ulaşmak istiyordu ama bir etkeni unutarak arkasında onu izleyen bir çift göz... Bir katilin acımasız gözlerini görmeden...
İşte kurbanımız boş ve yeni yeni ıslanan sokaklarda katilinden habersiz yürüyordu ve katilde bu durumdan haliyle keyif alıyordu. Bu onun ilk kurbanıydı ve çok dikkat ediyordu. İlk kez avlanan bir aslanın dikkati ve avına ulaşmak için sabırsızlanan bir yanı vardı ve kurban istediği yere gelmişti. Adımlarını biraz hızlandırdı ve avı tam köşeye dönerken onu kıskıvrak yakaladı...
Avı onun için çok güçsüz ve masumdu. Eğer biraz etrafına dikkat etse koskocaman dört saat boyunca siyah giyinmiş bir adam tarafından takip edildiğini çoktan anlardı...


-Ölüm, dört harften oluşan o muazzam kelime... Ne kadar da tuhaf değil mi? Dört harften oluşan bir kelimenin bu kadar etkili olması... Düşünsene dört harf ve koskocaman bilinmezliğin uzanan bir kapı ve bu kapının ardı ise boşluk ve hiçlikten başka bir şey değil ve bu dört harften oluşan kısa kelime nasıl da insanları korkutuyor.
Söyle bakalım en çok neyden korkuyorsun şu an benden mi yoksa ölümden mi? Hadi ama çekinme söyle biz bizeyiz ne de olsa, öyle değil mi hahahaa?
Biliyorum konuşmama gerek yok. Aslında olsa da gerek yok çünkü o sesini duymak İSTEMİYORUM! Anladın mı, sakın konuşma ben izin verene kadar. Haaa ölürken hariç o zaman o güzel çığlıklarını duymak istiyorum. Sonuç da burayı senin için rezerve ettim. 
Eee, ölmeden önce ki son sözlerin neler?.. Ağlama! Daha fazla sinirlerimi bozuyorsun... Şimdi... Sakinim. Söyle bakalım son sözlerin neler?

-Bbb...een... Ben im da- ha yeni doğmuş çocuğum var... Lüt-fen bağışla be-ni... Ben...n kimse-ye kimseye söyleme... Sözz... N' olur yapma... Lüt-fen...

-Ahğ bak görüyor musun, nasıl da etkilendim? Sence seni buraya kadar boşuna mı getirdim, o kadar da hazırlık yapmıştım. Ne yapsak ki şimdi, hm? Bir düşünelim... Cık aklıma bir çözüm yolu da gelmedi ki şimdi. 
Neyse biz işimize dönelim.Aaaa! Saatte bak, çok geç olmuş kocan ve bebeğin seni özlemiş olmalı ama iyi
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play