Herkese selam ballarım. İlk önce okumaya başlamadan önce size birkaç bir şey söylemek istiyorum. İlk kitabım bir dark romanceti. Dark romance ile başlayıp şimdi de en sevdiğim tür olan bilimkurgu ile devam etmek istedim. Her türde hazır bir kurgum var bu arada xd. Bu benim ikinci kitabım olacak. Bunu bitirdikten sonra da belki evrenini çok detaylı işlediğim fantastik kurgumla devam ederiz. İlerde bakalım neler olacak... Şimdilik bölümler iki günde bir gelecek. Umarım seversiniz. Destek olmak için takip edip beğenmeniz yeterli. Keyifli okumalar. Sizleri seviyor ve öpüyorum 😻💗🌸🎀🦋
***
Alarmın çalmasıyla gözlerimi araladım.Yataktan kalkarken battaniyeyi üstümden atmamla bir anons sesi duyuldu.
“Dikkat! Gün başlıyor. Tarih: 12 Ocak 2338. Saat: sıfır-altı-sıfır-sıfır. Tüm çalışanlar yemekhaneye insin. Gecikme kabul edilmeyecektir.” Yine aynı ses. Her gün sabahın köründe bu anons sesi duyulur ve her odada kırmızı ışık yanıp sönerdi.
Neyse ki sadece 3 kez tekrarlandığı için işkence erken biterdi. Oturur pozisyona geçerken, yorgunlukla omuzlarım düştü. Gözlerim istemsizce önümde bir noktaya dalarken düşündüğüm tek şey insanlar, gece kafalarını yastıklarına koyduklarında rahat bir uyku çeker ve sabaha dinç kalkarlardı.
Ama ben öyle hissetmiyordum. Belki de sadece eskiden öyleydi. Çünkü her gün yorgun uyanmak elimde olmayan bir şeydi.