Kitaplar Özellikler İletişim İndir
SONSUZLUĞUN EFENDİLERİ 1 - KIYAMET VADİSİ
Fantastik

SONSUZLUĞUN EFENDİLERİ 1 - KIYAMET VADİSİ

8Beğeni
69Okunma
49 Bölüm
70,830Kelime
5 saat 54 dkSüre
18.09.2025Tarih
Önceleri bir insan vardı. Kendisini unutmuş, geçmiş yaşamları terk etmiş, gelecek denen dünyasını zihniyle yakmış, acı içinde bir insan. O’nun ne sonu vardı, ne de başlangıcı. Tıpkı yaşayan sonsuzluklar gibi.

Zaman sonrasında günlere yayıldı. Daha sonra yıl olup asırlara dönüştü. Sonsuzluk katına yükseldi. En uçtaki duyguları alev alev yakan bir âleme ulaştı.

Uçurumları gözlerde toplayarak, insanların yüreklerine en derin duyguları kondurdu. Sonrasında âlemleri sessizlik ve yalnızlık kucakladı. Ta ki, Hazar adında bir çocuk dünyaya gelene kadar.

Bölüm 1

Sonsuzluğun Efendileri

Kıyamet Vadisi

1. Kitap

Yazarın Notu

Ey insanlar uyanın!

İblisler sizi diriltmeden önce.

Sonsuzluğun Efendilerini;

Yaşarken ölebilenlere,

Öldüklerinde yaşam bırakabilenlere, Gerçekten var olabilenlere adıyorum.

Başlangıç

Önceleri bir insan vardı. Kendisini unutmuş, geçmiş yaşamları terk etmiş, gelecek denen dünyasını zihniyle yakmış, acı içinde bir insan. O’nun ne sonu vardı, ne de başlangıcı. Tıpkı yaşayan sonsuzluklar gibi.

Zaman sonrasında günlere yayıldı. Daha sonra yıl olup asırlara dönüştü. Sonsuzluk katına yükseldi. En uçtaki duyguları alev alev yakan bir âleme ulaştı. Uçurumları gözlerde toplayarak, insanların yüreklerine en derin duyguları kondurdu. Sonrasında âlemleri sessizlik ve yalnızlık kucakladı. Ta ki, Hazar adında bir çocuk dünyaya gelene kadar.

Gece, insanı soğuk havasıyla esir almıştı. Bu soğuk havada nabızlar bile üşüyordu. Dünyada her şey normal seyrinde devam ediyor, herhangi bir aksilik yaşanmamaktaydı. İnsanlar gündelik hayatında, kimi stresin içinde, kimisiyse yalnız başınaydı. Birçoğu ekmek parası derdine düşmüştü. Evini geçindirmek için saatlerce çalışan insanlar, akşam olduğunda otobüs ve dolmuşlarla evlerine dönüyordu.

Bütün bunların olurken, arzın bilinmeyen bir yerinde küçük bir kasaba vardı. Kasaba küçük caddeleri ve evleriyle şirin bir yerdi. Kasaba küçük olmasına küçüktü, ama evrensel gidişat açısından sonsuz bir yerdi. Çünkü orada Hazar adında bir çocuk dünyaya geldi.

Tuhaf yıldızlar, Hazar’ın penceresine konmuştu. Çocuk küçüktü. Neredeyse bir el kadar. Annesinin koynundan beşiğine doğru bırakılmıştı. Koyu kahverengi gözlerinde yarı hüzün, yarı sevinç vardı. Ama küçük çocuğun, oldukça derin bir bakışı vardı. Yüzündeki ışık, onu daha da özel kılıyordu. Sanki etrafında binlerce melek vardı. Küçük çocuk, beşiğinde bir o yana, bir bu yana hareket ediyordu.

Onu seyreden melekler vardı. Her gece, yüreğindeki bulutlara dalıyorlar, orada evrenin yeni doğmuş çiçeklerine eşlik ediyorlardı. Çocuğun dünyasının ucu bucağı yoktu. Onun doğumuyla, var olan yaratılışta büyük bir fırtına kopmuştu. İsmi, derin bir gömü gibi yürekten yüreğe fısıldanmıştı. Onun ruhunda, Tanrı’yı arayan bir ışık vardı. Bunu belli eden gözleriyle, başucundaki meleklere gülümsedi. Sanki onlarla adeta konuşuyordu.

Arvin adındaki melek, onun büyülü gücüne hayran kalmıştı. Evrensel güç dengesinin yeniden kurulacağını düşünen Arvin, son derece haklıydı. Binlerce yıldır beklenen an, gerçekten de gelmişti. Yıldızların birbirine olan uyumu, gecenin parlaklığı, Arvin’in gözlerinden kaçmadı. Melek, içindeki enerjiyi çocuğun yüreğine aşılıyordu. İyilikle hareket eden bir meleğin, son hareketleriydi, bunlar. Arvin’ in zamanı dolmak üzereydi. Trance âleminden çıktığından beri, Hazar’ı aramıştı. Uzun arayışlar sonucunda, onu nihayet bulmuştu. Artık, görevinin son bulduğunu düşünüyordu. İçinde yaşattığı gücü çocuğa vermekle, her şeyi başlattığına inanıyordu.

Kader

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play