Gözlerim… göz kapaklarımda sanki tonlarca yük vardı . Çok derin bir uykudan kalkamıyor karabasan gibi bir ağırlık çökmüştü . Direndim gözlerimi az da olsa açtım fazlasıyla beyaz bir aydınlık vardı . Gözümü kırpıştırıp netleştirmeye çalıştım. Uzun güz siyah saçlı bembeyaz tenli bir kadın yanımda sessizce beni seyrediyordu .
“demek uyandın tatlım .”yaşı ilerlemiş görkemli ve heybetli duruyordu giydiği su yeşili kıyafeti ile sanat eseri gibiydi.
“Ben neredeyim ?”
“Hiçbir şey hatırlamıyor musun yoksa ?” Beynimi zorladım derin bir ağrı ve acı hissetim adete beynime elektrik vermişçesine acı çekiyordum ellerimi kafama bastırarak yüzümü buruşturdum.
“Şaka yapıyorum bunu sana ben yaptım “Tatlı bu durumdan zevk alıyormuş gibi kahkaha attı .
“Bu şifayı iç seni iyi yapacaktır sonra odama gel sana anlatacak kişi ben değilim.” Şüphe duymuştum hem de oldukça fazlasıyla ama başka çarem yok gibiydi zihnim tamamen bomboştu sadece karanlık… dediğini yaptım şifa adını verdiği sıvıdan içtim elimde buz gibi olan şifa içtiğimde boğazımı kaynar su gibi yakmıştı tek bir yudumda tüm bedenime etki etmiş ilk saniyeler bana derinden acı verse bile sessizce kendimi kasarak dayandım ve hızlıca bedenimin toparlandığını hissetim .Ayağa kalkacak kadar dinç hissediyordum sanki günlerce su içmemiş ve içinde tüm gözeneklerim tekrar suya kavuşmuş gibi direldim ellerime bacaklarıma baktım üzerimde uzunca beyaz bir elbise vardı. Sormak için hızla kadının yanına gittim . Geldiğime şaşırmıştı
“çok hızlı iyileştin sende bir gariplik var ?”
“ne oldu bana burası,ben,üstüm hiçbi-“
“Yüzlerce yeni geliyor ve hepsi aynısını soruyor otur ve sana anlatacak olan meleği bekle tatlım kendini iyi hissediyor musun ?”
“Evet “ fısıltıya belkide şifacı olacaksın dedi kendi kendine . sessizce daha fazla rahatsızlık vermeden oturdum yeşil mavi tonlarında süslenmiş etrafta bir sürü çiçek deney tüpleri adını bilmediğim garip tozlar ve kitaplarla doluydu garip bir kokusu vardı . Çok beklemeden kapı açıldı . Kanatlarıyla oldukça iri yarı ak sakallı mavi gözlü bir adam geldi . kanatları var !
“Hassiktir bu da ne ?!”Küçümseyici bir bakış attı .
“Gel Arina sage hanıma daha fazla rahatsızlık vermeyelim .”Göz devirerek önündeki kitaba koyuldu .şaşkınlıktan dilimi yutmuş gibitek bir kelime edemedim .Dışarı çıktığımda daha çok şaşırdım etraf cennet gibi .. her yer yemyeşil görkemli şatolar kaleler şelaleler en önemlisi uçan insanlarla doluydu ! gökyüzüne baktığımda havada uçan adalar bulutların arasında kuş gibi süzülen insanlar vardı .Hem korktum ilgimi çekti hem hayranlık duydum sanki fantastik bir kitaptan fırlamış gibi bir yerdeydim düşüncemi adam kesti .
“Ben öğretmen yüce axel sana tüm eğitim hayatın boyunca yanında olacağım burası STATERA AKADEMİSİhafızan silindiği için hiçbir şey hatırlamıyorsun şifa içtiğinde her şey