Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Tutkunun Mirası
Aşk/Romantizm

Tutkunun Mirası

16Beğeni
113Okunma
3 Bölüm
4,237Kelime
21 dkSüre
26.08.2025Tarih
Revan Konağının duvarlarında yankılanan sessizlik, yıllar önceki o gürültülü günlerin gölgesinde asılı kalmıştı
Aşka tutkun bu defter kapanmamış Devran ve Nare'nin çocukları için saklı kalmıştı. 25 yıl sonra ise yeni bir sayfa açılıyordu.
Fırtına, miras kalan tutkunla yeniden başlıyordu.

Yeni Başlangıçlar



25 yıl sonra Urfa – Rêvan Konağı
Ticarethane
Mîran
Ticarethanenin son depo kontrolünü yaptıktan sonra babamın odasına gidecekken telefon çaldı, Eymen arıyordu.
"Doğum gününde de akşama kadar çalışmak ancak sen gibi bir çalışkan arının işidir."
Daha yeni yeni düzenli çalışmaya başladığım için benimle alay ediyordu. Kaytaracağım ilk anı hevesle bekleyen Eymen'e bunu vermeyecektim çünkü asıl çalışkan arı kendisiydi.
"Devran ağa çağırdı, sıkıyorsa sende çalışmasaydın, tüm günü boş geçseydin."
"İzin istesem neden diye sormadan verirdi ağamda, senin gibi şımarık bir velet olmama en büyük engel kahrolası prensiplerim."
Gülüşü tüm cümleye yayılmıştı, her zaman ki gibi eğleniyordu benle şerefsiz.
"Annenin dırdırından kaçmak için değil yani."
Rolenda yengemi anınca sıkkın bir nefes verdi Eymen, fısıldayarak "Vallahi zamanında gelmezseniz masayı ateşe verecek gibi duruyor. İşin korkunç yanı bu kez yanına senin ananı da almış ikisiyle baş etmek zor. Çabuk gelin bana destek atın. "
"Niye aradığın belli oldu, götün tutuştu yanına yardakçı arıyorsun."
"Fena sıkıldılar, o sıkıntıdan da az kaldı bizi boğazlayacaklar. Sanma ki tüm ihale bana kalacak, bugün konağa yine seninki gelmiş."
Gözlerimi derin bir nefesle kapattım, "Serap mı?"
"Evet, Nare yengem söylenip duruyordu. Zor göndermiş konaktan."
"Nereden tanıştım bu kızla, ha dur, hatırladım. Senin bok yemen yüzünden."
"Ne alakası var amcaoğlu ben mi dedim koynuna al, unutulmaz bir gece yaşat diye."
Sesli sesli güldü, hala eğleniyordu benle piç.
"Bin kere dedim hiçbir şey yaşanmadı diye!"
"Kız gide gele konağın kapılarını aşındırdı, yaşanmasa neyine gelip duracak senin?"
Tabi ki birçok iyi yönüm vardı ama Eymen dalgaya başlamıştı ya konuşup duruyordu.
"Kapatıyorum Eymen babam bekliyor." deyip yeni bir konu bulmasına izin vermeden kapattım.
Babamı daha fazla bekletmemek için seri adımlarla odasına gittim ve şu son zamanlarda hep olduğu gibi onu düşünceli bir vaziyette koltuğuna yaslanmış karşısındaki Urfa arazilerinin olduğu tabloyu seyrediyorken buldum.
Bana anlatmadığı bir şeyler oluyordu ama sorsam da asla söylemeyeceğini biliyordum, onun için birkaç dakikada olsa kafasını rahatlatmak istedim.
“Annem ben doğduğumda çok mutlu olduğunu anlatırdı ama yüzünün haline bakılırsa bilmediğim şeyler var sanırım. Hadi itiraf gelsin, doğdum diye pişman mısın baba?”
Biraz da olsa gözlerindeki kara bulutlar dağılmıştı.
“Pişmanlık değil de, boş beleşe yaşayan bir evlat olacağın aklıma gelmezdi. Bilseydim, doğduğunun günün kurbanlarını kendi başımın gözümün sadakası olarak kestirirdim.”
Elimi kalbime koyup yalandan, “Şimdi kırıldım işte, 3 gündür çalışıyorum ve hiç boş beleş vakit geçirmedim, 2 kurbanlık koçun lafını etmende hiç yakışmadı Devran ağa.” Dedim.
Daha derin güldü, “Otur hadi,” deyip karşısını gösterdi. Sanırım ciddi bir konuşma beni bekliyordu.
“Bir niyetim vardı, biliyorsun. İşleri sana devretmeden önce her şeyi tüm geçmişi temizleyip öyle bırakacaktım.”
Bu durumdan biraz haberim vardı Eymen bahsetmişti ama bu yaşımda büyük bir sorumluluk almak düşündürücüydü.
“Doğum günü hediyen
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play