Kitaplar Özellikler İletişim İndir
VATAN KALBİM
Askeri

VATAN KALBİM

3Beğeni
11Okunma
1 Bölüm
491Kelime
2 dkSüre
17.07.2025Tarih
❝Gördüğü kâbuslar aslında yaşadığı, yaşayacağı her şeyin habercisiydi.❞

NOT: BU HİKÂYEDE AZINLIKTA OLSA DA ŞİDDET, KÜFÜR VE RAHATSIZ EDİCİ UNSUR BULUNMAKTADIR. ETKİLENECEK OLANLARIN OKUMAMASINI TAVSİYE EDERİM.

NOT : BU HİKAYEDEKİ KURUM VE KURULUŞLARIN GERÇEK KURUM VE KURULUŞLARLA İLGİSİ YOKTUR. HEPSİ HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

SONUN BAŞLANGICI: ❝3254❞

Öncelikle birkaç not bırakmak istiyorum.

Bu hikayede mantık hataları vardır. Bu mantık hatalarını bilerek yaptım diyebilirim. Ve mantık hatalarını düzeltirsem hikaye başka bir evrene geçecekti, bunu istemedim ve okurlarımın da bunu isteyeceğini düşünmüyorum. Çünkü mantık hatalarını düzeltseydim ben ve okularım başka bir Tomris Türksoy'u okuyacaktı. Asker olan Tomris Türksoy'a alışıldığı için bunu yapmadım. Bunu göze alarak okumanızı öneririm. 


Bir diğer notum:


❝Lütfen kitabımda başka kitap ve kitap karakterlerinden bahsetmeyin. Ben kitabımda başka kitap karakterleriyle ilgili yorumlar görmekten rahatsız oluyorum. 

Lütfen başka kitaplarda da benim kitap karakterlerimden bahsetmeyin. Hepimiz burada bir şeyler yazıyoruz. Hiçbir yazarın benim yüzümden hevesinin kırılmasını istemem.❞

Belki bunu aranızda yapan yok ama son zamanlarda olan olaylar sebebiyle bu uyarıyı yapmayı boynumun borcu biliyor ve üzerime düşeni yapıyorum. Bu uyarıyı her bölüm başında göreceğimiz için bu uyarı biraz kabak tadı verebilir, bu yüzden de rahatsız ettiğim için kusura bakmayın💜💜

Bu uzun notu kitabımın her bölüm başına bırakacağım.

Başlangıç tarihi: 22.03.21'







SONUN BAŞLANGICI: ❝3254❞



Vatanına sevdalı bir kadının hikayesi…

Tomris Türksoy, çocukluğu yarım kalmış nice çocuktan sadece biriydi. Kimsesizliğinin yükünü daha beş yaşındayken omuzlarına yük etmişti. Büyüdü… Serpildi… Babasının izinden gitti. Babası gibi asker oldu. Üniformasını, omuzlarındaki yıldızları babasının mirası gibi taşıdı. Kimsesizliğinin acısı yüreğinde tazeyken, gençliğinin baharında ilk çıktığı görevde, evi yerine koyduğu adamları şehit verdi. Yüreği acıyla yandı, kül oldu.

Konuşmadı, bağırmadı. Emredileni yaptı. Kök saldığı, doğup büyüdüğü toprakları canı yana yana terk etti.

Görev… Görevdi.

Ağlamadı, uyumadı, boğazı düğüm düğüm oldu. Acısı yüreğinde tazeyken intikam arzusuyla yanıp tutuştu. Kalbi kör, dili lâldi. Tek bir şey düşünüyordu: intikam.

İntikam uğruna hayatını altüst etti.

Son görevini yerine getirip terk ettiği topraklara geri döndüğünde sadece karanlık operasyonlar değil, karanlık hatıralar da onu bekliyordu.

Birbirine sırtını dayayan sekiz bordo bereli...

Gizli operasyonlar, faili meçhul cesetler ve hepsinde aynı iz: çift başlı karga dövmesi ve “3254” sayısı.

Her operasyon, görünmeyen bir elin ipini çektiği daha büyük bir planın parçasıydı.

Geçmişin giz perdesi zehirli bir sarmaşık gibi yavaş yavaş aralanmaya başladığında, Tomris Türksoy geçmişinin bataklığına sürüklenirken kimi feda edecekti? Atılan adımlar, alınan kararlar, çıkılan operasyonlar, edilen intikam yeminleri geçmişini bir bıçak gibi deşerken, düştüğü bataklıktan kurtulabilecek miydi? Yoksa battıkça, yanındakileri de bu karanlığa mı sürükleyecekti?

Tomris sadece görevle değil, seçimlerle de yüzleşecekti.

Yaşatmak mı, öldürmek mi?

Kurtarmak mı, feda etmek mi?

Geçmişin bataklığında yürürken ellerine kan bulaştırmadan sevdiklerini koruyabilecek miydi?

Bir yanda silah arkadaşlarını kaybetme korkusu, diğer yanda geçmişiyle bağlantısı olan kadın cesetleri ve onların karanlıkta saklanan katilleri...

Bu sadece bir iz değil, başlangıçtı.

Ama asıl savaş yüreğinin