Taşınırsın, şehir değiştirirsin, yeni bir işe başlarsın, dolandırılırsın ya da şirket batırırsın!
Alara Erden, şirket batıran taraftaydı.
Düzeltelim: Şirketi batma kıyısına kadar sürükleyip son anda geri çeken tarafta.
Merkür Retrosu sağ olsun, üst üste gelen tersliklerin tek çözümü tatildi
Sessiz, sakin, huzurlu bir tatil ☀️
Ama hayat, her zamanki gibi şaşırtmayı sever.
Genç kadın kafa dinlemek için gittiği tatil evinin salonunda... Yarı çıplak bir bateristle karşılaşmıştı.
Üstelik bu baterist, fazlasıyla yakışıklı ve tehlikeli derecede çekiciydi 🥁🔥
Yanlışlıkla aynı evi kiralayan disiplinli Alara ve serseri bateristin hikâyesine davetlisiniz
Hazırsanız Başlayalım 👠 🥁
Bu tatil biraz gürültülü geçecek 😉
👣 Giriş
Yorgun bir şekilde gözlerini açan Alara esneyerek saate baktı.
20.13
"Sadece yarım saat mi uyudum?" diye mırıldanan kadın neden uyandığını anlayamayarak odasına baktı.
Batmakta olan güneş, odayı tatlı bir turunculuğa bürümüş; gölün tatlı şırıltısı da hafif bir ninni eşliğinde bu muhteşem tabloyu tamamlamıştı.
Tatile geldiği bu kasaba, trafik-korna sesiyle dolu olan şehir hayatının o kalabalık gürültüsüne tezat bir sessizlik sunuyordu.
Ve bu sakinlik oldukça hoş hissettiriyordu.
Hallstatt, hayatın koşturmacasından nefes almaya fırsat bulamayan Alara Erden için huzurlu bir durak olacak gibiydi.
Bu düşünceler içerisindeki genç kadın ayağa kalkarak camın önüne gitti.
Pencereden dışarıya baktığında büyük taştan binaları görmek yerine göl, yeşillik ve dağ görmek kendisini çok iyi hissettirmişti.
"Sanırım Şeyma'ya bir teşekkür bir de özür borçluyum." diye mırıldanan Alara halsiz hissettiğini fark ettiğinde mutfağa gitmek için odadan çıktı.
Sanırım sert bir kahve, yorgunluğunu almaya birebir olacaktı.
Uyku sersemi mutfağa gidip kahvesini hazırlayan genç kadın, ortamdaki tuhaflığı fark edememişti.
Güzel kokulu kahvesinden birkaç yudum aldıktan sonra mutfağa bitişik olan salona doğru yürümeye başladı.
Kahve mi hızlı bir etki gösterdi yoksa beyni geç de olsa salondaki farklılığı mı dank etti bilinmez, Alara Erden odanın girişinde emanet duran eşyaları sonunda gördü.
5 parçadan oluşan büyüklü küçüklü siyah çantalar ve siyah bir valiz...
Kaşları anında çatılan genç kadının aklından geçen ilk cümle 'Bunlar benim değil!' olmuştu.
Yaşadığı şoktan uyku muyku kalmazken o önemli soru zihninde yerini aldı.
'Benim değilse kimin?'
Bakışlarını telaşla hatta korkuyla elinde tuttuğu telefonuna çeviren genç kadın, ev sahibini aramak için ekranı açmıştı ki holden keyifli bir ıslık sesi yankılandı.
Gittikçe kendisine doğru yaklaşan bir ıslık sesi!
Göğsündeki korku iyice harlanan Alara telefonunu saklamak ve polisi aramak arasında gidip gelirken ıslık sesi aniden son buldu.
Yeşil gözleri büyük bir korkuyla kapıyı bulan kadın, gördüğü manzara karşısında dehşet dolu bir nefes aldı.
Tanımadığı bir adam, belinde havluyla yarı çıplak bir şekilde salonunun kapısında duruyordu.
☀️
YAZ RÜZGARI,EYLÜL'DE ROMANİKA'DA SİZLERLE 💃
Yerlerinizi ayırtmayı unutmayın 🥁
Not: Kitap yalnızca Romanika Uygulamasında ÜCRETSİZ bir şekilde yayınlanacaktır.
Net tarihi Eylül ayı geldiğinde duyuracağım 😍
