Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Zamanın Anahtarı
Fantastik

Zamanın Anahtarı

4Beğeni
9Okunma
1 Bölüm
5,046Kelime
25 dkSüre
19.10.2025Tarih
Zaman yolcusu üç gencin kaderi karmaşıktır.
Zuhal doğduğunda onun özel olduğunu anne ve babası anlamıştı. Onu zamanın ötesine sakladılar. Ama Zuhal’in kaderi çoktan yazılmıştı. Zuhal ya Ender ve Nadim'in arasında seçim yapmak zorunda kalacaktı.
Ya da Maskeli gizemli kişiyi öldürmek zorunda kalacaktır.

Zaman Yolculuğu

 Serin bir ilkbahar akşamıydı. Arkadaşım İnci

ve  ben evimizin bahçesinde ateşin başında

oturmuş, sakin bir şekilde yemek yiyorduk.

Gökyüzü koyu bir maviye bürünmüş, yıldızlar 

birer birer belirmeye başlamıştı. Tam o sırada,

sanki gök kubbe yarılmış gibiydi. Uğultu ile

karışık bir ses duyuldu. İkimiz de aynı anda

başımızı kaldırdık ve gökyüzünde alışılmadık

bir şekilde açıklı koyulu, mavili beyazlı ışıklar

dalgalanıyordu. Işıklar, bulutların arasından bir

perde gibi süzülüp genişliyordu. Sonra bir

anda küçülüyordu. Tüm bu hareket sanki,

gökyüzünü canlı bir organizma gibi,

nefes alıp veriyormuş izlenimi yaratıyordu.

Ben ve İnci birbirimize baktık. Gözlerimizde

aynı korku ve aynı sezgi vardı. Ama gitmemiz

gerektiğini biliyorduk. Tek bir kelime etmeden

ayağa kalktık. Evlerimize girip aceleyle elbise, 

yiyecekler ve çantalar hazırladıladık.

Çadırlarımızı da yanlarımıza aldıktan sonra

hiç konuşmadan, adeta içgüdüsel bir şekilde,

hızla evimizden ayrıldık. Orman yoluna doğru

yürürken gece derinleşiyor, gökyüzündeki ışık

dalgaları her geçen dakika daha da büyüyordu

Ben adımlarını hızlandırırken alçak bir sesle:

“İnci… bir şey oluyor.” 


Birden ormanın içinden titreşimli bir uğultu

yükseldi. Ve toprak hafif sarsıldı. Benim 

sözlerime İnci o an karşılık vermedi. Sadece

başını sallayarak onayladı. Ama bazı şeylerin

değişeceğini benim gibi hissediyordu.

Gökyüzündeki o ışıklar bizi bir yere çağırıyor

gibiydi…  O sırada ağaçların arasında aniden

beliren göz alıcı ışık sütunu, gökyüzüne doğru

yükseldi. 


İnci bana dönüp yüzüme baktığında:  "Zuhal

yüzün bembeyaz oldu" 


Ben ise fısıltıyla: “O da neydi?!” diye sordum.

İnci gözlerini o ışık sütunundan ayırmadan

cevap verdi: "Galiba … nereye gitmemiz

gerektiğini gösteriyor bana öyle geldi.”


İkimiz de aynı anda, düşünmeden o yöne

doğru hızlanmaya başlamıştık. Maceramız

başlıyordu. Ve bizi bekleyen şey, sadece bir

yolculuk değildi. Zamanın kendisine açılacak

bir kapıydı. İnci’ nin dudaklarında hafif bir

gülümseme belirdi ve derin bir nefes alarak.

İnci: “Maceramız başlıyor, Zuhal…” 


Koşarken benim kafamda dönüp duran

soruları tutamadım. Ben korkuyla karışık

sorular sormaya başladım.


Zuhal: “İnci, sence bu ışıklar ne anlama

geliyor? Yoksa bir tehlikenin habercisi mi? O

ışık sütuna gitmek doğrumu? Ya tuzaksa?

İçimde de garip bir huzursuzluk var…” 


Ben nefes nefese kalmıştım. İnci gülümsedi.

“Zuhal... hatırlıyor musun senin boynunda ki

kolyeyi?” 


Ben, cam içinde hem kum saatine benzeyen,

hemde iki koyu mavi kanatlarıyla, üzerinde

beyaz çizgileriyle kelebeği andıran kolyeye

dokundum.  “Evet… ama ne alakası var?”


İnci ciddiyetle: “O kolye… zamanı kontrol

edenlerin kolyesi. Küçükken bize anlatılan

efsaneyi hatırlıyor musun?O sadece bir masal

değildi. Bu ışıklar, kolyeyle bağlantılı olabilir.”


Kaşlarımı kaldırarak şaşkınlıkla baktım. “Ben

onların uydurulmuş masal olduğunu

sanıyordum.Gerçek olduğu aklıma gelmezdi.” 


İnci derin bir nefes alıp“Zuhal artık vakit geldi.

Belki de bu yolculuk çok fazla şeyi

değiştirecek”


Ben İnci’nin sözleri üzerine bir an durakladım.

Kalbi hızla

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play