Kitaplar Özellikler İletişim İndir
SYNAPSİS
Bilim Kurgu

SYNAPSİS

5Beğeni
32Okunma
1 Bölüm
2,990Kelime
15 dkSüre
26.07.2025Tarih
"Sevdiğin insanları kurtarabilirsin."

"Anlamadım?"

"Gayet açık aslında… Kaybettiğin sevdiklerin için hâlâ bir şansın var. Sana bu fırsatı veriyorum."

“Ölmüş insanlar nasıl geri getirilebilir ki?”

Duyduklarımla etrafa tutunma ihtiyacı hissetsem de dışarıdan nasıl göründüğümü bilmiyordum.

"Nasıl?"

"Zor değil. Önünde uzanan yolda ilerleyeceksin. Fakat bilmen ve göze alman gereken asıl şey bedeli! Bu yolda başına her şey gelebilir. Yolun sonuna vardığında çoğu şeyini, hatta belki hayatını bile kaybetmiş olabilirsin. Seçim senin. Ya yürü ve öğren ya da geri dön ve hayatına kaldığın yerden devam et. Kazanmak, kazanırken kaybetmek yahut başlamadan bitirmek... Her şey senin elinde…"

SAYİNA

SAYİNA

"Sevdiğin insanları kurtarabilirsin."

"Anlamadım?"

"Gayet açık aslında… Kaybettiğin sevdiklerin için hâlâ bir şansın var. Sana bu fırsatı veriyorum."

“Ölmüş insanlar nasıl geri getirilebilir ki?”

Duyduklarımla etrafa tutunma ihtiyacı hissetsem de dışarıdan nasıl göründüğümü bilmiyordum.

"Nasıl?"

"Zor değil! Önünde uzanan yolda ilerleyeceksin. Fakat bilmen ve göze alman gereken asıl şey bedeli! Bu yolda başına her şey gelebilir. Yolun sonuna vardığında çoğu şeyini, hatta belki hayatını bile kaybetmiş olabilirsin. Seçim senin. Ya yürü ve öğren ya da geri dön ve hayatına kaldığın yerden devam et. Kazanmak, kazanırken kaybetmek yahut başlamadan bitirmek... Her şey senin elinde…"

Kabul ettiğinde kendisini önce zifiri bir karanlığın içinde buldu. Korkudan ne yapacağını bilemedi çünkü karanlıktan nefret ederdi. Gözleri uzay boşluğunu andıran karanlığa alışır gibi olduğunda bir anda etrafında oval şekilde bir sürü kapı oluştu. Her biri düşen meteorlar gibi ışık saçıyordu. Birini tercih etmesi gerektiğinin farkındaydı ama hangisini seçecekti... Zor olan seçim yapmak değildi, yaptığı seçimle karşısına çıkacak olan bilinmezlikti. Hepsinin bilinmezliği ile yüzleşebilirdi belki ama onda bu şans varken sevdiklerini kurtarma çabası sırasında, daha ilk kapıdan ölmeyi de seçmiş olabilirdi...

Başı ağrıyordu; seçim yapmak bu derece zor olmamalıydı. Onun hayatta yapması gereken seçimleri, bu denli çıkmaz, karanlık, belirsiz sokaklar olmamalıydı. Mesela ne giyeceğini, hangi bölümü ya da üniversiteyi okuyacağını, daha da basiti kahvesini sütlü mü ya da şekerli mi? İçeceğini seçmek olmalıydı! Ama ya şimdi yaptığı neydi? Seçmesi gereken, sevdiklerini kurtarma yolunda kendini ne kadar feda edeceğini bilmediği bir yola girmekti... Bu acımasızlıktan başka bir şey değildi... Sevdiklerinden nasıl vazgeçebilirdi ki? Bir şans, küçük minicik bir umut vardı annesi ve kardeşini kurtarmak için annesi olsa o da girmez miydi bu karanlık dehlizlere? Hiç tereddüt etmeden gireceğini biliyordu. Şu anda bile annesi ölmüş olmasına rağmen yine ondan aldığı güçle karar vermemiş miydi?

"Düşünme daha fazla Sayina, zaten ölmekten beter bir halde değil misin? Belki ölürsen sevdiklerine kavuşursun... Onları getiremezsem ben onlara gitmiş olurum." diyerek, kendini ikna etmişti. Beyni sağındaki kapıya yönelmesi için talimat verirken, içindeki his soldakini söylüyordu. Hislerine her zaman güvenirdi ama buradaki seçeceği hiçbir kapı için bunun öneminin olmadığını henüz bilmiyordu...

"Bu defa mantığımla ilerleyeceğim," dedi, kendine ve sağdaki sanki alevi andırıyormuşçasına ışık saçan kapıdan, adımını attığı an her yer tekrar karanlığa büründü.

Boşluk hissi doldu içine, kımıldayamadı olduğu yerde dondu. Hareket etmek istiyordu, istemsizce tutunacak bir yere delice ihtiyaç duyuyordu. Zihnini sakinleştirmeye çabaladı. Bir süre sonra bir ses duydu. Sesin geldiği yönü bulmayı denedi. Tekrar edip yankılanan sese kulak verdi. Her an yere yığılacakmış gibi titriyordu. Ruhu gibi cansız olan bacaklarına bakmak istedi

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play